Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD Dış İlişkiler Konseyi’nde düzenlenen bir panele katılarak, Konsey Başkanı Richard Haass tarafından önemli bölgesel ve küresel konular üzerine yöneltilen soruları yanıtladı.
Ortadoğu’nun dünyanın diğer bölgelerine kıyasla en istikrarsız alanlardan biri olduğuna dair Zarif, “Bulunduğumuz bölge, yabancı güçlerin yoğun müdahalesi ile işgalci politikalarına maruz kalmıştır. Bunlar bölge sakinleri arasında hasım ile umutsuzluğun oluşması ve aynı zamanda artması üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ben 2003 yılında ABD’nin Irak saldırısından bir yıl önce BMGK’ya bir mektup yazarak bu saldırı sonucu bölgede aşırıcılığın büyük oranda artacağını belirttim” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan yeni Veliahdi’nin savaşın İran’ın sınırları içine yönlendirileceğine dair ifadelerine değinen Dışişleri Bakanı Zarif, sözlerini şöyle sürdürdü: Suudi yetkilinin sözleri birer tehdit olarak sadece terör örgütleri vasıtasıyla gerçekleşebilir. İran Meclisi’ne de saldırı düzenleyen çeşitli terör örgütleri Suudi Arabistan tarafından destekleniyor. Fakat bu tekfiri ve aşırıcı örgütler bizi tehdit ettikleri kadar onlara da tehlike oluşturabilir. Yemen konusunda da hiçbir taraf bu çatışmadan kazanım elde edemeyecek. Bu yüzden birbirimizi sahneden çıkarmaya gerek yok.
Nükleer anlaşma konusuna işaret eden Muhammed Cevad Zarif, “Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu İran’ın anlaşmaya bağlı olduğunu defalarca onaylarken ABD hükümeti, Obama’nın döneminde bile anlaşımada da yükümlü olduğu gibi yaptırımları geri çevirme konusunda açık bir tavırdan kaçınıyordu” ifadelerinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı ve bazı senatörlerin İran’ın siyasi düzeninin ülke içi unsurlarca değiştirilmesi için destek vereceğine ilişkin açıklamları konusunda da Dışişleri Bakanı şöyle dedi: Maalesef ABD geçmişten ders çıkarmıyor. 1953’te Amerika İran’da rejim değişikliği yaptı. İslam İnkılabı’nın ardından sürekli böyle bir girişimde bulunmak istiyor. Fakat bölgede yabancı güçlere dayanan bazı ülkelere ters İran kendi halkının gücüne dayanmaktadır. İran’ın düzenini değiştirme politikası işe yaramayacak, zira ülkemiz ABD’nin desteği olmaksızın meşruluğunu devam ettirebilir.
Irak’ın Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından yapılacağı planlanan bağımsızlık referandumuna yöneltilen bir soruya da Zarif, “Bu referandum doğru bir seçim değil. Bu olayın sadece Kürtlerle sınırlı kalmayarak Irak’ı ve tüm bölgeyi tehlikeye sokacak gelişmeleri beraberinde getireceği görüşündeyiz. Aynı zamanda her türlü Kürt karşıtı politikanın da bölgede ters etki yapacağına da inanıyoruz” şeklinde yanıt verdi.