Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in Soçi'de Sanatoryum Rus'taki Suriye konulu üçlü zirvesi saat 18.40'da sona erdi.
Liderler ortak basın toplantısında konuştu.
Liderlerin konuşmasından satır başları:
Rusya Devlet Başkanı Putin
Türkiye, İran ve Rusya, Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin yapılması konusunda mutabık kalmıştır.
Türkiye, İran ve Rusya arasındaki zirvede, Suriye’nin sosyal ve ekonomik açıdan yeniden inşasını istişare ettik.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani
Sputnik'te yer alan habere göre, Putin'den sonra söz alan Ruhani de şunları ifade etti:
Her şeyden önce teşekkür etmek istiyorum. Bu toplantı öyle bir zamanda yapılıyor ki bu üç ülkenin çalışmaları, Suriye'deki barış ve istikrarın oluşması için zemin hazırladı. Bütün dünya bu konuyu bilmesi gerekiyor ki terörizm hiçbir zaman hiçbir ülke için bir araç olamaz. Terörizm bütün ülkeler için tehlike yaratıyor. Bütün ülkeler olarak bunu gördük. IŞİD, bütün ülkeler için tehlike oluşturdu ve günahsız insanları şehadet mertebesine getirdi. Bugünkü toplantı çok açıktı.
Üç ülke kendi fikirlerini çok açık bir şekilde beyan ettiler. Yapılacak kongrede bütün partiler, bu kongrede birleşecekler ve Suriye'nin geleceği için müzakere yapacaklar. Üç ülkenin dışişleri bakanları ve genelkurmay başkanları bu kongrenin daha kolay yapılması için anlaştılar. Bugün yeni bir adım atıldı barış ve istikrar için. Umuyorum ki gelecekte güvenlik ve yeni özgür bir seçimin yapılmasına şahit olalım.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan
Vardığımız noktanın, Suriye'nin istikrara yeniden kavuşması için umut ışığı teşkil edeceğine inanıyorum.
2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararında tanımlandığı üzere, Suriye halkının öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir siyasi sürecin hayata geçirilmesine yardımcı olmak husunda görüş birliğine varmış bulunuyoruz.
Bugünkü ortak açıklamamız, işbirliğimizin esaslarını yansıtan ilk adımdır. Ancak bu çabanın başarısı başta rejim ve muhalefet olmak üzere tarafların tutumuna bağlıdır.
Ülkelerimiz arasındaki bu verimli işbirliğinin tüm bölgeye olumlu etki yapmasını, bölgedeki gerginlikleri ve mezhebi ayrışma riskini azaltmasını ümit ediyoruz.
Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile ülkemizin milli güvenliğine kasteden terörist unsurların süreçten dışlanması, Türkiye olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir.
Milli güvenliğimize kasteden bir terör örgütü ile aynı çatı altında olmamızı, aynı platformda yer almamızı bizden kimse beklememelidir.
Uluslararası toplumun tüm sorumlu üyelerini çabalarımızı desteklemeye davet ediyorum.
Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine bağlılığımızı ifade ediyorsak, bu ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı bir çeteyi meşru bir aktör olarak göremeyiz.