Yayınlama Tarihi: 19 Temmuz 2018 - 09:16

Bazıları Gence'deki suikast girişiminden dindar kesimi sorumlu tutarsa da bu iddiayı ispatlayacak yeterli kanıtlar bulunmadı. Dindar kesim de bu olayların arkasında olduğunu reddediyor.

Azerbaycan’ın en büyük ikinci kenti olan Gence İli Valisi Elmar Veliyev’in 3 Temmuz’da silahlı saldırıya uğramasının ardından ortalık iyice karıştı. Saldırının failinin daha önce de valiyi tehdit eden Yunus Seferov (35) olduğu belirtiliyor.  

Gence İli Valisi’nin bu suikast sonucu öldürüldüğü yönündeki haberler sosyal medyada yerini bulursa da konuyla ilgili açıklama yapan Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Ali Hasanov ise Veliyev’in durumunun iyi olduğunu söyledi.

Olayın ardından Yunus Seferov’un işkence edildiğini gösteren bazı görüntüler Azerbaycan medyasına yansıdı. Azerbaycan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada ise Seferov’un işkenceye maruz kalmadığı ileri sürüldü. Azerbaycan Kanal13 internet televizyonu gibi bazı haber kaynakları da Veliyev’in tedavi için İsrail’e gönderildiğini açıkladı.

 
Saldırının faili Yunus Seferov

Elmar Aliyev’e yönelik silahlı saldırının ardından farklı gruplar suçlanmaya başladı. Olayın tüm detayları net olarak anlaşılmazsa da yüzde 85 Şii Müslümanların yoğunlukta olduğu ülkenin Gence kentinde gösterilere yol açıldı.

Protesto gösterilerinde bulunan halkın tam olarak hangi kesimeden olduğu öğrenilmediği Gence’de ortalık karıştı.

Suikast girişiminden kimler sorumlu tutuldu? 

Bazıları bu saldırıdan dindar kesimi sorumlu tutarsa da bu iddiayı ispatlayacak yeterli kanıtlar bulunmadı. Dindar kesim de bu olayların arkasında olduğunu reddediyor.

Azerbaycan Devlet Haber Ajansı AZERTAC ise Gence Valiliği Binası karşısında toplanan halkın 150-200 radikal dindardan oluştuğunu ileri sürdü. Fakat Sosyal medyada yayınlanan haberlerde Gence’deki gösterileri dindarlarla ilişkilendirmenin gerçeği yansıtmadığını ve genel olarak Gence halkının hükümete eleştirileri olduğu kaydedildi.

Gence’de polis ile protestocular arasında çıkan arbedede 40 kişinin yakalandığı açıklandı. AZERTAC Haber Ajansı’nın haberine göre, bu arbedede “İlqar Balakişiyev” ve “Samet Abbasov” isimli iki polisin öldürüldüğü belirtildi.


Yunus Seferov'un Rus pasaportu

Bazı haber kaynakları da saldırının faili Seferov’la işbirliği içinde bulundukları gerekçesiyle 12 dini aktivistin gözaltına alındığını açıkladı. Öten yandan sosyal medyada faaliyet gösteren 30 kişinin de yakalandıktan sonra kaderlerinin belirsiz olduğu iddia edildi.

AZERTAC, saldırı failinin Ruysa vatandaşı biri olduğunu, 2016’da bir süre İran’da kaldığını ve daha sonra askeri eğitim almak için Suriye’ye gittiğini ileri sürdü.

İran’ın yaklaşımı

16 Temmuz’da bir basın toplantısı düzenleyen İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, “Gence İl Valisi’ne düzenlenen silahlı saldırıya yönelik İran'ın yaklaşımı nedir?” sorusu üzerine şunları kaydetti:

“İran olarak, dünyanın neresinde olursa olsun şiddet eylemlerini kınıyoruz. Bir daha böyle olayların tüm dünya özellikle de komşu ülkelerde meydana gelmemesini ümit ederiz. Çünkü İran komşu ülkelerin siyasi ve ekonomik bir istikrar içinde sürdürülebilir kalkınmaya doğru hareket etmelerinden yanadır”.

Elmar Veliyev kimdir?

Elmar Aliyev, 3 Ekim 1960’ta Azerbaycan’ın Yevlah (Yevlax) şehrinde doğdu. Veliyev, 1979-1986 yıllarında Azerbaycan Teknoloji Üniversitesi’nde Mühendislik ve Teknoloji Bilimleri ve 1997-2001 yıllarında Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk bölümünden mezun oldu.

Hayatı boyunca bazı önemli görevlere atanan Elmar Veliyev, niaheyt 18 Şubat 2011’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Gence İl Valisi olarak seçildi. Veliyev, 18 Aralık 1992’de kurulan Yeni Azerbaycan Partisi’ne de üyeydi.


Gence İl Valisi Elmar Veliyev, Azerbaycan'ın Tebriz Başkonsolosluğu'nda

İslami hareketler Yunus Seferov'u desteklemiyor

Elmar Veliyev’in hangi sebeplerden dolayı suikasta uğradığı yönündeki tartışmalar devam ederken, Mehr Haber Ajansı’na konuşan Azerbaycanlı akitivist “Muhammed Asgarov” şunları söyledi:

“2011’den itibaren Gence İl Valiliği’ne atanan Elmar Veliyev İsrail Büyükelçiliği’ne yakınlığıyla biliyordu. Bu konu da gizli değildi. Gence halkı Veliyev’in kutsal değerlere hakaret etmesinden bıkmıştı. Komünist Sovyetler Dönemi’nde bile yasaklanmayan İmam Hüseyin (a.s) matem törenlerine engel oluyordu. Gence İl Valisi’ni hedef alan kişinin adı Yunus Seferov’dur. Gazeteler Seferov’un 1 yıl önce de polisle çatıştığını ve bir silahı çalarak kaçtığını söylüyor. Seferov aynı silahla bundan önce bir kez de Elmar Veliyev’e suikast girişimde bulunmuştu, ancak kurşunu hedefine isabet etmemişti”.

Azerbaycan’daki İslami hareketlerin Yunus Seferov’a destek verdiği yönündeki iddiaları reddeden Muhammed Asgarov, şöyle devam etti:

“Seferov’u özel bir grupla ilişkilendiremeyiz. Muhtemelen, saldırının faili, Veliyev’in İslami değerler ve halka yönelik hakeretlerinden dolayı çileden çıkmış ve bu suikastı düzenlemiştir. Veliyev, Gence halkına iyi davranmadığı için bu suikast haberinin ardından çok sayıda kişi Azerbaycan bayraklarıyla sokaklara indi. Belki sokaklara inen halkın yüzde 90’ının dinar kesimden olmadığını ve sadece Veliyev’in tavrından bıktığınını söyleyebiliriz”.

Mehr Haber Ajansı’na konuşan başka bir Azerbaycanlı siyasi aktivist “Kamil Orucov” da şunları kaydetti:

“Bazıları Azerbaycan’da yaşanan olayları İran’a bağlıyorlar. Bize göre onların sözleri mesnetsizdir. Hükümetin iddiasına göre, Yunus Seferov, 2016’dan İran ve Suriye’deymiş. Hükümet bu 2 yıl içerisinde Seferov’u gözaltına alabilirken bunu yapmamıştır. Son yıllarda Azerbacyan’da kim itiraz sesini yükseltirse İran’a casusluk yapmakla suçlanıyor. Bu, muhalifleri bastırmak için bir yöntemdir”.

Hükümet ile halk arasında büyük bir mesafe oluştu

Geçen günlerde Azerbaycan Kanal13 internet televizyonuna kouşan Musavat Partisi lideri Arif Hacılı, konuyla iligili olarak değerlendirmelerde bulundu.



Azerbaycan Musavat Partisi Lideri

Gence’de yaşanan olayların Azerbaycan halkının hükümetten memnun olmadığını gösterdiği söyleyen Hacılı, sözlerinin bir bölümünde şöyle dedi: “Bu olay Azerbaycan halkının hükümet temsilcilerinden memnun olmadığını ortaya koydu. Genellikde bu tür olayların yaşandığı zaman halkımız sabırlı bir yaklaşım gösterir. Ancak bu defa öyle olmadı ve protesto gösterileri düzenlendi. Hükümet, bu meseleleri dikkate almalı. Eğer ülkeyi halkın temscilcileri ve halkın seçtiği kişiler idare etmezse toplumun böylesi olaylara yönelik tavrı başka türlü olmayacak. Halk ile hükümet arasında büyük bir mesafe oluşmuştur”.