AA'nın haberine göre; son dönemde Rusya ve İran ile yürüttükleri Astana formatının 8 yıldır devam eden Suriye krizine bir çözüm bulunması için önemli bir zemin hazırladığını aktaran Erdoğan, makalesinde şu ifadeleri kullandı:
"Bu sorunun çözümü için elimizi taşın altına koymamız gerektiği inancıyla hareket ederek şimdiye kadar ciddi bir mesafe kattettik. Aramızda düşünce ve yaklaşım farklılıkları var ancak biz farklılıklardan ziyade ortak noktaları öne çıkartma çabası içinde olduk. Bu işbirliğimizin, önümüzdeki dönemde de aktif olarak devam edeceğine inanıyorum. Soçi görüşmesi sırasında İdlib ile ilgili ortaya çıkan mutabakatımızda muhaliflerin ve rejimin kontrol ettiği alanların arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasına karar verdik. Muhalifler, oldukları alanlarda kalmaya devam edecek. Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların ise bu bölgede faaliyet göstermemelerini sağlayacağız."
"TÜRKİYE TERÖR YAPILANMALARINA TAVİZ VERMEYECEK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başından beri söyledikleri önemli bir husus bulunduğuna dikkati çekerek Türkiye'nin hiçbir zaman sınırında ve sınırının bir başka noktasında herhangi bir terör yapılanmasına müsaade etmeyeceğini bildirdi. Erdoğan, "Türkiye, daha önce Afrin'de, Cerablus'ta, El-Bab'da ve İdlib bölgesinde bu kararlılığını defalarca gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
Başta DEAŞ olmak üzere bütün terör örgütleriyle mücadele etmenin, Türkiye'nin her zaman öncelediği ve kararlılıkla devam ettirdiği bir tutum olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele eden Türkiye'nin terör yapılanmalarına taviz vermeyeceğini ve bu konudaki tavrının kararlılıkla devam edeceğini ifade etmek isterim. Türkiye'nin güvenliğini doğrudan tehdit eden yapılarla mücadelemiz de ayrıca önem arz ediyor. PYD ve YPG kontrolü altında bulunan bölgelerin teröristlerden arındırılmasına önem verdiğimizi, konuyla ilgili bütün taraflarla müzakerelerde açıkça dile getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Son dönemde özellikle ABD tarafından PYD ve YPG güçlerine sağlanan olağanüstü desteğin maalesef devam ettiğini görmekteyiz. Bölgedeki dengeleri ve bölge halkları arasındaki barışı zedeleyecek olan bu tür adımlardan vazgeçilmesi gerekiyor. Rusya'nın da özellikle PKK, PYD, YPG gibi terör odaklarına karşı Türkiye'nin mücadelesine destek vermesini bekliyoruz."
Erdoğan, ortak coğrafyayı paylaşan ülkelerin birbirinin güvenliğini tehdit eden hususlarda anlayış birliği içinde olması gerektiğine inandığını kaydetti.
"ILIMLI MUHALİFLERİN, SİYASİ ÇÖZÜM SÜRECİNDE KALMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
"İdlib" meselesinde, Türkiye'nin ilk günden beri sivillerin can güvenliğini sağlamayı, çatışmasızlık bölgesi sınırlarını muhafaza etmeyi ve ılımlı muhalifleri korumayı öncelediğini vurgulayan Erdoğan, "Ilımlı muhaliflerle ilgili farklı ülkelerin farklı yaklaşımları olabilir. Ancak biz, ılımlı muhaliflerin siyasi çözüm süreci içinde kalması gerektiğini düşünüyoruz çünkü Cenevre ve Astana görüşmelerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için buna ihtiyaç var." görüşünü aktardı.