İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, İslam Devrimi'nin 40. zafer yıldönümü dolayısıyla İran milletine hitaben önemli ve stratejik bir mesaj yayınladı.
İslam Devrimi Lideri “Devrim’in ikinci adım bildirisi” olarak bilinen söz konusu bildiride İslam Devrimi’nin geçen 40 sene boyunca elde ettiği kazanımlarına değinerek gençlere büyük İslami İran’ı inşa etmeleri için bazı önemli önerilerde bulunmuştur.
Gençlere yönelik tavsiyelerde bulunan bu bildiri ilaveten ikinci bir adım olarak İslam Cumhuriyeti’nin “yeni sezonu”nu oluşturmaktadır.
Bildiri metninde yer alan ifadeler özetle şu şekilde:
İslam Devrimi uzun bir tarihsel yozlaşıya son verdikten sonra Pahlavi ve Kaçar döneminde aşağılanmış olan ülke hızlıca ilerleme dönemine girmiştir. İslam Devrimi ilk adımda, utanç verici Şah rejimini demokratik bir hükümete dönüştürdü ve kapsayıcı olmanın yanında çok taraflı gelişmeyi sağlayan milli irade unsurunu ülkenin odak haline getirdi. Ardından ülkenin yönetiminde gençlerin girmesine imkan sağladı. Ayrıca “Biz yapabiliriz” inancını herkese aktardı. Yaptırımlar iç potanisyellere dayanmayı öğretti ki sonuçları şöyle:
1. Düşmanlar tarafındnan ciddi tehditler altında olan ülke istikararı ile güvenliği ve toprak bütünlüğüne garanti sağlanmıştır. 8 Yıllık İran-Irak Savaşında Baas rejimi ile Batılı ve Doğulu destekçilerinin hezimetine neden olan mucezevi zaferin gerçekleşmesine neden olmuştur.
2. Bilim ve teknoloji alanında ilerleme gücü yaratarak ekonomik ve imarcılık alanında hayati bir altyapı oluşturmuştur. Ayrıca ulaştırma, sanayi, enerji ve madencilik, sağlık ve tarımcılık gibi alanlarda da binlerce önemli projenin temeli atılmıştır.
Nükleer yakıt, kök hücreler, nanoteknoloji ve biyoteknoloji gibi onlarca büyük proje, petrol dışı ürünlerin ihracatının 60 kat daha yükselmesi, üniversitelerden milyonlarca öğrencinin mezun olması ayını zamanda tıp ile savunma sanayi alanında kayda değer gelişmeler İslam Devrimi’nin armağan ettiği başarılardır. Halbuki, devrimden önce, İran bilim ve teknoloji üretiminde sıfır noktasındaydı.
3. Siyasi konular, seçimler ve iç meselelerin yanı sıra iç fitnelerle birlikte istikbarla mücadeleyi hedefleyen konularda halkın katılımını arttırdı. Devrimden sonra vatandaşlar doğal afetlerden etkilenen insanlara yardım edebilmek için yarışarak hayırsever etkinliklerine hevesle katılıyorlar.
4. İslam Devrimi, halkın uluslararası konulara olan vizyonunu inanılmaz derecede geliştirdi. İslam Devrimi, Batı ülkelerinin özellikle ABD'nin cinayetleri, Filistin meselesi ve yabancı güçlerin bölge halklarına yönelik tarihi zulmü, gerilim, savaş ve ayaklanma gibi konuları entelektüel olarak bilinen dar bir sınıfın tekelinden çıkardı. Aydınlık ülkenin dört bir köşesine yayıldığı için bu tür konular yetişkin gençler için de anlaşılır bir hale geldi.
5. İslam Devrimi kamu imkanlarının dağılımında adalete başvurulmasını sağladı. Adeletin performansı ile ilgili bendenizin memnuniyetsizliği İslam düzeninin eşsiz mücevheri olduğu içindir. Fakat gerçek şu ki, son 40 yılda adaletsizlikle mücadelede elde edilen başarılar bir önceki dönemle kıyas edilemez. Şah rejimi döneminde ülkenin hizmetleri ve gelirlerinin çoğunu başkenttekiler ya da onların seviyesinde olan büyük kentler kullanırdı.
6. İslam Devrimi toplumda maneviyat ve ahlakı büyük ölçüde artırdı. Bu değerli olguyu mücadele döneminde ve İslami Devrim zaferinden sonra her şeyden çok İmam Humeyni'nin davranışları yaygınlaştırdı. Bu maneviyet dolu ve arif insan, inançlara bağlı olan halkın başına geçti. İslam Cumhuriyeti'nin dini ve ahlaki yaklaşımı, yetenekli ve parlak kalpleri özellikle de gençleri büyüledi ve ortam din ve ahlakla doldu. Bunlar 8 yıllık Kutsal Savunma’da gençlerin özveriyle cephelere gitmesine neden oldu ki, İsalm Devirmi'nin mucizesidir.
7. İslam Devrimi, küresel istikbar ve zorbalık güçleri özellikle Amerika karşısında ayakta durmanın görkemli ve prestijli sembolü oldu. Tüm bu 40 yıl boyunca, devrimin ilahi kutsallığı, ülkenin istikbara karşı direnişi ile büyüklüğü vatan ile İran gençlerinin belirgin özelliği haline dönüştü.
Kendi hayati çıkarları doğrultusunda diğer ülkelerin bağımsızlığı ve haklarını kötülük niyetleri için hedef tutan dünyanın tekel güçleri İran karşısında acizliğini itiraf etmiştir. ABD’nin kuklasını ülkeden atan İran milleti bugüne kadar dünya zorbalarının ülkeye istilasını engellemiştir.
Aziz gençler! 40 senelik islam Devrimi’nin tarihindeki başlıca konular şunlardı; sizler bu azametli ve muhteşem devrimin ilerlemesi için Allah’ın yardımıyla ikinci adımı atmalısınız.
Güçlü İranımız günümüzde de devrimin başlangıcı gibi sulta düzeni tarafından dayatılan bir sürü krizle karşı karşıyadır, ancak burada anlamlı bir değişiklik söz konusu; o günlerde ABD ile olan yüzleşmemiz yabancıların müdahalesini engelleme, Siyonist Rejim’in Tahran büyükelçisini kapatmak ve ABD’nin casusluk yuvasını ifşa etmekle sınırlı iken halihazırda öne çıkan mevzu Siyonistlerin tam sınır noktasında hazır bulunup ABD’nin Batı Asya bölgesindeki gayrı meşru hareketliliğini ortadan kaldırma, işgal altındaki toprakların kalbinde Filsitinli mücahitlere destek sağlama ve havalanan Hizbullah ve direniş ekseni bayrağını savunmaktır.
Şimdi ise siz değerli evlatlarıma birkaç temel başlıkla ilgili bazı tavsiyelerim olacak. Bunlar sırasıyla şu şekilde: Bilim ve araştırma, maneviyat ve ahlak, ekonomi, adalete önem vermek ile yolsuzlukla mücadele, bağımsızlık ve özgürlük, milli onur ile dış ilişkilerin yanı ısra düşmanla aramızdaki sınırın belirlenmesi ve son olarak yaşam tarzı.
1. Bilim ve araştırma: İmza attığımız bunca başarıya rağmen geride bıraktığımız yol sadece birer başlangıçtı. Biz dünyadaki bilim zirvesinin bayağı arkasındayız; fakat bu zirvelere ulaşmamız lazım. Bu sınırları aşmalıyız; biz sıfırdan başladık. Pahlavi ve Kaçar dönemlerindeki geri kalmalar günümzde bizi büyük bir darbeye maruz bırakarak bu hızlı hareketten geride kalmamızı sağlamıştır. Ancak şimdi bu yönde senelerce daha hızlı ilerlememiz gerekiyor.
2. Maneviyat ve ahlak: Bu konu ise tüm kişisel ve toplumsal faaliyetlerle hareketlerin yönünü belirleyerek toplumun temel gereksinimlerinden sayılıyor. İlk başta kendiniz ahlak ve maneviyat açısından gelişin arkasından da bunun toplumda yayılmasını sağlayın; maneviyat ve ahlak karşıtı girişimlerle akıllıca mücadele edip kötü insanların halkımızı aldatarak cehenneme yönlendirmesini engelleyin.
3. Ekonomi: İslam Devrimi, Şah rejiminin sahip olduğu bağımlı ve güçsüz ekonomiden kurtulma yolunu bize gösterdi, ancak sıkıntılı girişimler ülke ekonomisini bir sürü iç ve dış sorunla yüz yüze getirdi.
Dışarıdan dayatılan yaptırımların yanı sıra içerideki başlıca sorunlar şöyle: Ekonominin petrole bağımlılığı, ekonominin devlet elinde bulunması, iç kapasiteleri göz ardı etme, insani kaynaklara aldırmama, tutarsız bütçe tasarımı ve nihayet önceliklere yer verilmeden gereksiz masraflara yol açma. Bunların çözüm yolu ise direniş ekonomisini amaçlayan politikaları yürürlüğe sokmaktır.
4. Adalete önem vermek ile yolsuzlukla mücadele: Tüm gençlerimize net bir şekilde yaptığımız iş ile ulaşmak istediğimiz amaçlar arasında büyük bir fark olduğunu belirtmek isterim. İslam Cumhuriyeti’nde zenginliğe ulaşmak suç değil ancak bu konuda ayrımcılık yaparak adaletsizliğe yol açan yosuzluk yapan kimselere öncelik tanıma konusu ise kesinlikle yasaktır.
5. Bağımsızlık ve özgürlük: İran’da elde ettiğimiz bağımsızlık ile özgürlük yüz binlerce cesur ve fedakar insanın bu yolda döktüğü kanların birer kazanımıdır. Bağımsızlık ilkesinin asla ülkenin siyasetiyle ekonomisini sınırlarımız içerisinde zincirleme anlamına gelmediği gibi özgürlük konusu da ilahi ahlak ile değerlere karşı tavır alamaz.
6. Milli onur ile dış ilişkilerin yanı ısra düşmanla aramızdaki sınırın belirlenmesi: Günümüzde İran milleti, cani ABD’nin yanı sıra bazı Avrupa devletinin de güvenilmez olduğu kanaatinde. İran olarak onlarla aramızdaki sınırları dikkatli bir şekilde korumlaıyız. Devrimci ve ulusal değerlerimiz alanında bir adım bile geri çekilmemiz söz konusu olamaz; ABD ile herhangi bie sorunu çözmemiz mümkün değil ve onlarla yapılacak müzakere maddi ve manevi zarardan başka bir sonuç berbaerinde getiremez.
7. Yaşam tarzı: Son olarak bu konuda söylemek istediklerimi başka bir vakite bırakıyorm, fakat şunların altını çizmem lazım: Batı’nın kendi yaşam tarzını İran’da yayması ahlaki, ekonomik, dini ve siyasi boyutlarda ülkemize telafisi zor büyük bir zarar vermiştir. Bunlara karşı direnmek için de siz gençler akıllıca geniş çaplı bir cihat yapmalısınız.
Son olarak 11 Şubat gösterisine onurlu bir şekilde katılmanız için siz aziz milleti kutluyorum.
Çeviri: Muhammed BURHAN ve Kamran AZAR