İran, Rusya ve Çin’in ortaklaşa düzenlediği "2025 Deniz Güvenlik Kemeri" tatbikatı, stratejik öneme sahip Çabahar Limanı’nda gerçekleştirildi.
Katar merkezli Al Cezire'ye göre, bu tatbikat sadece askeri bir güç gösterisi değil, aynı zamanda Batı’nın artan baskılarına karşı siyasi ve ekonomik bir mesaj niteliğindedir.
Tatbikat, özellikle ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları ve nükleer program konusundaki tehditlerinin arttığı bir dönemde düzenlendi. Donald Trump’ın olası bir askeri müdahale tehdidinin ardından gerçekleştirilen tatbikat, İran’ın yalnız olmadığını ve Çin ile Rusya gibi küresel aktörlerle işbirliğini güçlendirdiğini vurguluyor.
Al Cezire’nin analizinde, tatbikatın düzenlendiği Çabahar’ın, yalnızca bir askeri üs değil, aynı zamanda Hint Okyanusu’na açılan kritik bir ekonomik koridor olduğu belirtiliyor. Çin’in “Kuşak ve Yol” projesi kapsamında önemli bir konuma sahip olan liman, Rusya’nın da sıcak denizlerdeki varlığını genişletme planları açısından büyük bir stratejik değer taşıyor.
Bu bağlamda şu soru ortaya çıkıyor: Çabahar’ın bu tatbikat için seçilmesi, İran’ın denizlerdeki nüfuzunun artışını mı gösteriyor, yoksa daha geniş kapsamlı mesajlar mı içeriyor ve küresel güç dengesini mi etkiliyor?
Mevcut uluslararası koşullar göz önüne alındığında, bu gelişme siyasi ve askeri çevreler açısından önem taşıyor. Çünkü söz konusu tatbikat, Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle artan uluslararası izolasyonu ve Çin ile ABD arasındaki Hint-Pasifik bölgesindeki yoğun rekabet ile eş zamanlı gerçekleşiyor.
Tüm bu faktörler, İran, Çin ve Rusya arasındaki üçlü deniz tatbikatını, askeri işbirliğinin ötesinde, bölgesel ve uluslararası düzeyde çok boyutlu bir olay haline getiriyor.
Bu çerçevede, İranlı siyasi aktivist Hüseyin Kenani Mukaddem, El Cezire’ye verdiği röportajda şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu tatbikatlar, Trump’ın İran’a yönelik tehditlerine bir yanıttır. Trump, İran’ın yalnız olmadığını bilmeli; müttefikleri olan Rusya ve Çin onun yanındadır.”
Mukaddem ayrıca, İran ile Çin arasındaki 25 yıllık ve İran ile Rusya arasındaki 20 yıllık uzun vadeli anlaşmalara değinerek, bu anlaşmaların bazı askeri, güvenlik ve istihbarat işbirliği maddeleri içerdiğini ve bu kapsamda üçlü tatbikatların belirli aralıklarla yapıldığını belirtti.
Mukaddem, “Bu tatbikatların mesajı nettir: İran ve Çin gibi Asya ülkeleri, Rusya ile birlikte güçlüdür ve bölgesel ve uluslararası güvenliği sağlamak için işbirliğine isteklidir.” dedi.
Öte yandan, uluslararası güvenlik uzmanı Arif Dihkandar da El Cezire’ye verdiği röportajda, İran, Çin ve Rusya’nın ortak tatbikat için Çabahar limanını seçmesinin jeostratejik önemine dikkat çekti.
Çabahar’ın, İran’ın okyanusa açılan tek limanı olduğunu ve doğrudan uluslararası sulara erişim sağladığını belirten Dihkandar, bu limanın Hindistan Okyanusu’na yakın stratejik konumuyla deniz ticaret yollarının kontrolünde kilit bir rol oynadığını ve Orta Asya pazarlarına giriş için hayati bir kapı olduğunu dile getirdi.
Dihkandar şu noktaya da vurgu yaptı: “Çabahar aynı zamanda Çin’in ‘Kuşak ve Yol’ projesinin bir parçasıdır ve sıcak denizlerde varlığını artırmayı hedefleyen Rusya için de büyük önem taşımaktadır. Bu üç gücün Çabahar’da bir araya gelmesi, hem Washington ve Trump yönetimi hem de ABD’nin Hint Alt Kıtası’ndaki stratejik ortağı olan Hindistan için bir mesaj niteliğindedir.”
Söz konusu ortak tatbikatının zamanlamasına da değinen Dihkandar, bu tatbikatların İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik tehditlerinin arttığı bir dönemde gerçekleştirildiğini belirterek, İran’ın nükleer programını sınırlamaya yönelik baskılara karşı bir hamle olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
İranlı uzman ayrıca şu tespitlerde bulundu:
“Trump’ın bölgede izlediği ‘havuç ve sopa’ politikası, sahneyi daha da karmaşık hale getirdi. Bu tür tatbikatlar, İran’ın olası tehditlere karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor. Ancak, bu tatbikatları Batı’ya karşı bir doğu bloğu ittifakı olarak görmek yanlış olur. Çünkü Rusya ve Çin, küresel güçler olarak kendi stratejik çıkarlarına sahiptir ve onların politikaları büyük güçler arasındaki rekabet bağlamında analiz edilmelidir.”