Tahran, 9 Ağustos 2015 – Genelkurmay Başkanı General Hasan Firuzabadi “Eleştirenler BMGK'nin 2231 sayılı kararı ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın iyi yönlerini görmezden geliyor ama Amerikalıların yanlış yorumlarından endişe duymakta haklılar” dedi.

MHA, İran Genelkurmay Başkanı “İran İslam Cumhuriyeti’nin savunma stratejisinde hiçbir zaman nükleer silahlar dahil konvansiyonel olmayan silahları kullanmak yer almamıştır ama ABD yetkilileri Nükleer Programı bahane ederek kendilerinin ve kapitalistlerin menfaatleri uğruna çalışıyor” dedi. Firuzabadi “Eleştirenler BMGK'nin 2231 sayılı kararı ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın iyi yönlerini görmezden geliyor. 2231 sayılı karar ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın iyi yönlerini de açıklamalıyız” diye ekledi.

General Firuzabadi nükleer anlaşma ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın olumlu yönlerinin yanı sıra bazı kaygılandırıcı hususların da olduğunu belirterek, "Silahlı Kuvvetler'in bu konudaki en büyük tedirginliği ise bu anlaşma ve BMGK'nın aldığı kararın ülkenin elde ettiği askeri başarıları ve savunma alanındaki kalkınmayı kötü yönde etkilemesidir" dedi.

General Firuzabadi’ye göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın iyi yönleri şunlar:

- 2231 sayılı karar BM Antlaşması’nın 25. maddesine istinaden verilmiştir. Buna göre İran’a yeni yaptırımlar uygulanmamış ve uygulunan kısıtlamaların da bir süre sonra kaldırılması planlanmıştır.

- Sözkonusu kararda “barışı tehdit etme ve tecavüz” konulu BM Antlaşması’nın 39. maddesine işaret edilmemiştir. Dolayısıyla BM Antlaşması’nın 7. bölümü buna dahil değildir.

- 2231 sayılı kararda bütün devletlerle bölgesel ve uluslararası kuruluşlardan KOEP’yi uygulamak için işbirliği yapmaları istenmiştir. Böylece devletlerin İran aleyhine olan hasmane tutumlarını azaltarak onları konuyu çözmeye doğru yöneltiyor.

- 2231 sayılı karar, KOEP’yi onaylayarak ambargoların bitirilmesi için belirli süreler tanımış, bu da BMGK’nin 50 yıllık yaptırım uygulama tarihinde nadir rastlanan bir gelişmedir.

- Yaptırımların yeniden uygulanması takdirde 2231 sayılı karar önceki kararlara eklenmeyecektir. Karar verildiğinde İran’ın da bakış açısının alınması buraya kadar görülmemiş ve alışılmadık bir meseledir.

- Yaptırım sisteminin önceki yapısına göre devletler BMGK’nin kararlarının uygulanmasıyla ilgili Yaptırım Komitesine rapor sunmalıydı, oysa bu kararda devletlerden böyle bir rapor hazırlamaları istenmemiştir.

- Taahhütlerin gönüllü olarak yapılması ilkesi Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın bütün metninde yer almıştır. Dolayısıyla bu taahhütler adım adım uygulanacak ve taraflardan birinin taahhütleri çiğnemesi halinde öteki taraf da taahhütlerini yerine getirmeyebilir. KOEP’nin taahhütlerinin gönüllü olması değinilmesi gereken bir konudur ve nihayet, İran’ın Nükleer Programı uluslararası toplumun desteğiyle sürdürülecektir.

Y.B