MHA, 1998 yılında Afganistan’ın Mezar-ı Şerif şehrinde şehit olan İranlı diplomatların aileleriyle görüşen Cumruhbaşkanı Hasan Ruhani şehit diplomatları anımsayarak “Diplomat şehitlerimizin Mezar-ı Şerif’te şehit olmaları günü üzücü günlerdendir ve bu olay düşmanlarla teröristlerin bu ülkenin evlatlarını ne denli takip ettiğinin belirtisidir” diye konuştu.
Diplomatik yerlerin ve büyükelçiliklerin güvenlikli bir yer olduğunu söyleyen Ruhani “Bu olayın meydana geldiği zaman terörist grupların bunu yapabileceğine kimse inanmıyordu çünkü o dönem Taliban grubu yeni oluşmuş ve Afganistan’ın kuzeyinde bulunan Mezar-ı Şerif Kuzey Koalisyonu adlı mücahitlerin kontrolünde bir bölgeydi, dolyısıyla kimse Taliban’ın bu bölgeye sızacağını düşünmüyordu. Ne yazık ki bazı ülkelerin istihbarat servisleri de bu olaya karıştı” diye ekledi.
Mezar-ı Şerif’te gerçekleşen terör olayının İran İslam Cumuriyeti’nin terörizm ve teröistlerle mücadele ettiğini gösterir başka bir kanıt olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Ruhani “Mezar-ı Şerif'in dışında başka ülkelerde de diplomatlarımız şehit edilmiş ve büyükeliçiliklerimiz saldırıya uğramıştır. Bu da gösteriyor ki İran islam Cumhuriyeti teröre karşı bir devlettir ve bazı saldırgan ülkelerin İran’ı terörizmi destekleyen bir ülke ilan etmesine rağmen İran ilk baştan terörizm kurbanı bir ülkedir” diye belirtti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hüseyin Feridun ve Şehitler ve Gaziler Kurumu Başkanı Şehidi’nin de bulunduğu bu görüşmede Ruhani tarafından şehitlerin ailelerinde plaket verildi.
Y.B