Muhammed Kadiri - Son günlerde Paris’teki terör saldırısı üzerine yoğunlaşan Fransa medyası, ülkenin güvenlik konusunu ele almıştır. Bununla birlikte konuyla ilgili bazı önemli sorular ve belirsizlikler sözkonusudur. Bu sorulara sadece Fransa medyası değil, ülkenin güvenlik yetkilileri tarafından net ve kesin bir açıklama yapılmamıştır. Başka bir deyişle bu bağlamda sorulara ve soruların cevaplarına dikkatle yaklaşılmamıştır.
Fransa medyası bir taraftan olayın oluşum şekli üzerinde dururken bu ülkenin istihbarat birimleri de olay sonrası ortaya çıkan sorunlarla uğraşmaktadır. Aslında bu görev paylaşımı Fransa kamuoyunun daha da gergin bir hale gelmesi ve gittikçe artan endişlerin cevapsız kalmasına neden olmuştur.
Bazı yayın kuruluşları da sorunun temelini ifade etmek veya kimliği bilinmeyen birkaç güvenlik yetkilisinin sözünü ileri sürmekle, bu endişeleri yüzeysel olarak yanıtlamaya çalışıyor. Gerçi bu girişimler de üst düzey yetkililerin verdiği emir doğrultusundadır. Örneğin Franse Presse'de bir güvenlik uzmanının sözlerine şöyle yer verilmiştir:
“IŞİD, Paris’te hiç benzeri görülmemiş bir terör saldırısı düzenleyerek işgal ettiği toprakların dışında da büyük saldırılar düzenleyebilecek ve radikalleri kapsayan karmaşık bir ağı oluşturduğunu gösterdi”.
Asıl soru Fransa’da IŞİD’in ne zaman ve nasıl bir terör ağı oluşturmuş olmasıdır? Eğer biz IŞİD’in Fransa ve AB’de bir ağ oluşturduğunu düşünürsek, Fransa istihbarat birimleri ve diğer Avrupa ülkelerinin neden istihbarat zaafiyeti yaşadığını da sormamız gerekiyor. Acaba böyle bir ağ kurma süreci birkaç gün içerisinde gerçekleşebilir mi? Bir ülkenin güvenliğini tehlikeye düşürebilecek ağ kurma süreci profesyonel ve uzman kişiler tarafından yapılmasını gerektirmez mi? Acaba amatör olanlar böyle bir işin üstesinden gelebilirler mi?
Eğer böyle değilse neden bu işleri yapabileceği sanılan şüpheli kişilerin izleri Fransa istihbarat birimleri tarafından izlenip takip edilmedi?
Bilindiği üzere, böyle bir güçlü ağ kurmak çok kompleksli bir süreci gerektiriyor. Paris olaylarında yaşananlar güçlü bir ağın sözkonusu olduğunu göstermektedir. Öyle ki, bomba yerleştirme ve rehin alma olayı bu ağın en küçük bir faaliyetidir.
Bu muammada bize ipucu olacak iki teori vardır. Ya IŞİD Fransa istihbarat birimlerine sızabilmiştir, ya da Fransa istihbarat birimleri IŞİD’e güvenli alan oluşturmuştur. Dolayısıyla eğer IŞİD’in Fransa istihbarat birimlerine sızmasının imkansız olduğunu düşünürsek, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin tekfircilere güvenli bir alan oluşturmaları inkar edilebilecek bir konu değildir.
Aslına bakarsak Paris’te yaşanan olaylar geçen sene İslam’a hakarette bulunan Charlie Hebdo adlı dergiye düzenlenen saldırıdan sonra temeli atılan ortak vadeli bir planın ürünüdür.
M.K