MHA - SANA ajansının haberine göre, Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki daimi temsilcisi Beşşar el Caferi; Suriye’nin uluslar arası kararlar, kanunlar ve misaklar kapsamında tüm Suriyeliler için insan hakları ve temel özgürlük ilkelerine bağlılığını bir kez daha yineledi.
BM genel kurulu 3. Komitesinin dün ‘Suriye’de insan hakları durumu’ başlığı altında düzenlediği oturumda Suriye adına konuşan Caferi; Suriye’de savunmasız sivil insanları, orduyu ve hizmet kurumlarına sistematik bir şekilde saldıran terör eylemlerinin devam etme sorumluluğunu Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’deki rejimlere yükledi.
Caferi, Suudi Arabistan heyetinin müttefikleri adına Suriye’deki insani durumlardan söz etmesinin mantıksızlığına dikkat çekerken; hem insan haklarını tarihi boyunca tanımayan hem de Suriye’de tekfirci teröristleri destekleyen bu krallık rejiminin insan hakları, temel özgürlükler ve benzeri değerlerden söz etme hakkına sahip olmadığının bir kez daha altını çizdi. Caferi Suudi rejiminin tarihi boyunca hem kendi vatandaşlarına hem de yabancılara yönelik despot ve karanlık ideolojili dayatmalarına dikkat çekti.
Suriye’de kriz öncesinde mevcut barış, insan hakları, sosyal adalet ve hoşgörünün uluslar arası raporlarla kanıtlı olduğuna işaret eden Caferi; Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’deki rejimlerin her türlü desteği temin ettikleri terör örgütlerin yol açtıkları durumların sorumluluğunun bu rejimlere düştüğünü vurguladı. Caferi bu gerçeğin de artık kimseden saklı olmadığını, söz konusu rejimler tarafından desteklenen teröristlerin yaymaya çalıştıkları terör ve tekfircilik ideolojisinin de apaçık ortada olduğunu ifade etti.
Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’deki rejimlerin dünyanın 115 ülkesinden teröristleri örgütleyip eğitmeleri ve silahlarla donatmaları ardından Suriye’de savunmasız halka, orduya ve altyapıya karşı saldıklarını belirten Caferi; tüm bunların belgelerle kanıtlanmış olup BM ve Güvenlik Konseyine sunulmuş olduğunu ifade etti.
Suriye’nin tüm dünya adına terör ve tekfircilerle savaştığını belirten Caferi; terör tehlikesine karşı çabaların birleştirilmesi gereğinin idrak edilmesi zamanı geldiğini ifade etti.
Konuşmasının sonunda Caferi; on binlerce yabancı teröristin eğitilip silahlandırılmaları ardından komşu ve daha başka devletlerde resmi kurumlar tarafından ikamet izni aldıklarına dikkat çekerek, bunun ileriki süreçlerde yol açabilecekleri tehlikeye karşı uyardı.
M.M