MHA - Paris’te gerçekleşen terör saldırılarının ardından batı ülkeleri hükümetleri ForeignPolicy dergisinin yazısını ele alarak teröristlerin mahkemede yargılanmasını istemişlerdi.Bu hükümetler şimdi birbirlerine “insansız hava araçlarıyla mı yoksa kara yoluyla mı saldıralım” sorusunu soruyorlar.
ForeignPolicy dergisine göre bu durumdan daha önemli olan, orta doğuda iç savaşa sebep olan sorunların asıl unsurunun tespit edilmesidir.
Amerikan dergisi Foreignpolicy Suudi Arabistan’ın yaydığı vahabiliği bu çatışmaların ana sebebi olarak görmüş ve şöyle yazmıştır: “1970’li yıllardan beri Arabistan hükümeti ve onlara bağlı mezhepsel kuruluşlar, petrol gelirleriyle radikal düşüncelerini bütün dünyaya ihraç ettiler.”
ForeignPolicy dergisi, Arabistan’ın 1970 ve 1980’li yıllarda Sovyetler birliğine karşı çıkan ayaklanmaları desteklemesi için “Pakistan istihbaratına” mali yardımda bulunduğunu ifade ederek,bunun sonucunda Taliban terörist grubunun ortaya çıktığına belirtti.
Arabistan’ın aynı şekilde 1990’lı yıllardan beri de Balkan ülkelerindeki vahabilerin eğitiminin mali giderlerini karşılamakta olduğunun altını çiziyor.
Paris’te gerçekleştirilen terörist saldırısına da değinilen bu yazıda;
“Anlaşıldığı kadarıyla Suudi Arabistan’ın Paris’teki bombalı saldırıyla çok yakından ilişkisi vardır.Saldırganların çoğu Brüksel’in Molenbeekbölgesindendir. 1970’li yıllarda Arabistan ve Fars körfezi ülkeleri vahabi okullarının giderlerini karşıladılar.Bizler neden Arabistan’ın şiddet içerikli ve orta çağ düşünceleriyle aynı saftayız? Böyle dostlar olduktan sonra kim düşman ister? Cevabı çok basit, çünkü bizler Arabistan’dan petrol almayı ve Şia olan İran’ın petrol kaynaklarını kesmeyi tercih ettik.” denilerek Suud rejimi ve başta Amerikan hükümeti olmak üzere batı hükümetlerin dış politikaları eleştiriliyor.
Amerika’nın yanlış siyasi politika izlediğini açıklayan yazı şöyle devam ediyor:“Bizler bütün gücümüzü İran’dan bir dev yaratmaya ve onu köşeye sıkıştırmaya harcadık ve karşılığında ise Arabistan’ın vahabi düşünceleriyle mücadele etmeye gücümüz kalmadı.
Bizler 1979 yılında Amerika konsolosluğunun işgal edilmesine değiniyoruz. Ancak İranlıların Amerika karşıtı duygularının, CIA istihbarat örgütünün 1953 yılında Musaddık’ın meşru hükümetini yıkma girişiminde bulunmasının bir sonucu olarak öngörülebileceğini unutuyoruz.”
Yazının son kısmında ise Arabistan’ın terör gruplarına verdiği desteğin bir an önce durdurulması gerektiği ifade ediliyor:
Bizim Arabistan’a baskı yapma gücümüz var ve istersek onu kullanabiliriz. Arabistan’a silah satışını durdurmalı ve Afganistan, Pakistan, Suriye ve Balkan ülkelerindeki köktendincilere desteğini kesmesini istemeliyiz. Arabistan serbest bırakıldıkça ve ateşin üzerine benzin döktükçe orta doğuda taktiksel çözümler kullanmanın bir faydası olmaz.”
rasthaber.com
MM