MHA - Mehdi Zülfikari: Geçen günlerde Reuters Haber Ajansı yayınladığı bir haberle Suriye Ordusu ve bu ülkenin meşru hükümetine terbriklerini iletti. Lakin bu haber bir tebrikten daha çok Batı'nın izlediği sömürü politikasını anımsattı.
Sözü edilen haber BM’nin arabuluculuğuyla Şam ve bu kendtin etrafını işgal eden 2 bin teröristin kuşatmadan kurtulmasıyla ilgiliydi.
Biz bu yorumda, Batı tarafından desteklenen adı geçen haber ajansının yayınladığı haberi gözden geçirmekle Suriye gelişmeleriyle ilgili medyanın nasıl sinsince bir tavır ortaya koymasını açıklayacağız.
Sevincini gizleyemeyen Reuters bu haberde şöyle yazmaktadır: Beşşar Esad hükümeti için bir zafer niteliğinde olan bu uzlaşı başkentin (Şam’ın) 4 kilometre güneyinde yer alan stratejik bölgeyi yeniden ele geçirmek için Esad’ın şansını artırdı.
Reuters’in sözünü ettiği 2 bin terörist, aslında insanların kafasını kesmekten ta halkın ırzına geçmeye kadar çirkin amellerden kendini alıkoymayan şeytanlardır, fakat BM yine de eski bir geleneğe tabi olarak “yerel uzlaşı” adı altında eğitim görmüş bu teröristleri Suriye Ordusu ve halk gönüllüler kuşatmasından kurtardı. Sözü edilen uzlaşıyla BM bu teröristlerin canını kurtarmak için onları ya Rakka’ya, ya Türkiye’ye ve ya diğer teröristlerin ele geçirdiği bölgelere ulaştırmış oluyor.
BM bu girişimden “insani çabalar” ve “yerel-bölgesel uzlaşı” adıyla söz ediyor. Böylece eğer Suriye hükümeti bu eyleme karşı çıkarsa BM Şartı’nın 41. Ve 42. maddelerinde belirtildiği üzere Suriye’ye karşı bir koalisyon kurma ve bu ülkede de Libya, Irak ve Afganistan’da izlenen senaryoların uygulanmasına imkan sağlanabilir.
BM desteği altında 18 otobüsle Suriye Ordusu tarafıdan kuşatıldıkları bölgeden çıkan teröristler Amerika vesilesiyle Türkiye ve Ürdün sınırı yakınında eğitim alan sözde “ılımlı muhalifler”dir.
Bu teröristleri esir düşdükleri takdirde Suriye Ordusu Batı-İbrani-Arap ekseinin birçok güvenlik ve askeri bilgilerini elde edecekti. Ayrıca bu teröristlerden Amerika ile iletişimde olanların kimliği de belirlenirdi.
Reuters yayınladığı haberin başka bir bölümünde başkent Şam’ın 4 kilomtere güneyindeki stratejik bölgeyi yeniden ele geçirebilmek kounusunda Beşşar Esad Hükümeti’nin zafere ulaşabileceğini ileri sürüyor. Adı geçen haber ajansı teröristler tarafından defalarca Şam’ın ulaşım yollarına düzenlenen ve sivil insanların ölümüne neden olan havan topu saldırısından söz etmemekle birlikte onların işlediği bir çok cinayeti de görmezden gelmiyor.
Reuters ayrıca şunları yazıyor: Bu tür arabuluculuklar 5 yıl boyunce devem edip 250 bin kişinin ölümüne neden olan Suriye çatışmalarında bir kalıcı barış sağlayabailir.
Cenevre görüşmelerinin yanı sıra Viyana 1 ve 2 ve New York görüşmeleri, mevcut ihtilaflların temel eksenini aydınlattı. Suudi Arabistan’ın ısrarla üzerinde durarak Suriye krizi kaderinin halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı’ıyla ilgilendirmesi de aynı ihtilaf ekseninden kaynaklanmaktadır.
Oysaki Suriye görüşmelerinden önce Batı medyası ve uluslararası kurum ve kuruluşlar “kaılcı barışa ulaşmak” ve “5 yıl içerisinde 250 bin kişinin hayatını kaybetmesi” ifadelerini görmezden gelerek, bu bağlamda herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Sözünü ettiğimiz kurum ve kuruluşlar eğitim almış teröristlerin kurtarılması için şu an kalıcı barış gibi ifadelerini ileri sürüyor.
M.K