MHA – Suudi Arabistan'ın Şeyh Nimr Bakır El Nimr’i idam etmesinin ardından Tahran ve Riyad gerilimi halen devam etmektedir.
Gerilimin azaltılması için birçok ülkenin yetikilisi arabuluculuk yapmaya çalışda da Suudi Arabistan bölgede İran’ı tecrit etmek için aynı politikayı izlemekte ısrarcıdır.
Konuyla ilgili muhabirimize konuşan Fransa'nın eski Tahran Büyükelçisi François Nicoullaud, “Şeyh Nimr’in idamı hakkında farklı yorumlar yazılmıştır. Suudi Arabistan, Yemen savaşı ve Suriye krizinin gündemde olduğu bir dönemde Şeyh Nimr’i idam etti. Şeyh Nimr’le birlikte 40 kişi de ulusal güvenliği tehlikeye düşürmek suçuyla infaz edildi” dedi.
François Nicoullaud, “Gerçi hiçbir vakit silaha başvurmayan Şeyh Nimr silahlı mücadeleye de karşıydı, lakin yetkilileri eleştirmek de Arabistan açısından hafif bir suç değildir” ifadesini kullandı.
Nicoullaud, sözlerine şöyle devam etti: “Aslında bu idamlar ülkenin iç politikası doğrultusunda muhalif gruplara gözdağı vermek içindi. Arabistan’ın bu eylemi dünya ülkeleri tarafından kınansa da Tahran ve Meşhed’de meydana gelen olaylar Suudiler için bir hediye niteliğindeydi. Bu olaylar önceden beri süregelen Tahran ve Riyad arasındaki gerilimin tırmanmasına yol açtı.
Bu olaylar tam İran’ın Batı ülkeleriyle ilişkilerini iyileştirmek aşamasına denk geldiği için bazı sorunlar ortaya çıkardı. İran’a karşı Suudi Arabistan’ı birkaç Arap ve Avrupa ülkesi de eşlik etmesi nedeniyle bu politkanın bölge genelinde kötü sonuçları olacaktır. Mevcut gerilim İran ve 5+1 arasında varılan anlaşmayı bile olumsuz yönde etkileyebilir.
Suriye krizi gibi Ortadoğu’daki sorunların çözümü İran ve Arabistan’ın birbirine yönelik olumlu yaklaşımlar sergilemesini gerektirmektedir. Eğer bu iki ülke arasındaki ilişkiler aynı şekilde devam ederse bölge durumunun iyileşmesine dair bir ümit kalmayacaktır.
M.K