İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Irak’ta terörizmle mücadelenin merkezi yönetimden izin alınarak yapılması gerektiğini vurguladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, düzenlediği haftalık basın toplantısında çok önemli konulara dikkat çekti.

Basın toplantısında “Musul’u DAEŞ’ten Kurtarma Operasyonu’na yönelik İran’ın yaklaşımı nedir?” sorusu üzerine Kasımi, “Musul, Irak toprağının önemli bir parçasıdır. Bu bölge uzun süredir tekfirilerin odaklandığı noktaya dönüşmüştür. Irak hükümetinin uyanıklı girişimleri çerçevesinde Musul’ın en yakın zamanda DAEŞ’li teröristlerden geri alınmasını temenni ederiz” diye yanıt verdi.

İran’ın Musul’daki bütün mezhepler ve etnik gruplarına saygı gösterdiğini belirten Behram Kasımi, ülkesinin Irak’ta güven ve istikrarın sağlanmasından yana olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Musul operasyonunda yer alma girişimlerine de değinen İranlı Sözcü, “Terörizm sorunu çok önemli bir konudur. Terörizmle mücadele de zaten iyi bir karardır. Fakat bu gerekçeyle bir ülkenin egemenliğini ihlal etmek kabul edilebilir değildir. Irak veya herhangi bir ülkede terörizme karşı mücadele için her türlü katkı merkezi yönetimden izin alınarak yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Karabağ meselesinde de değinen İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Azerbayan ve Ermenistan ile iyi ilişkilere sahibiz. Ermeniler ile Safeviler döneminden itibaren ilişkilerimiz olmuştur. Ayrıca ülkedeki Ermeni vatandaşlar veya genel olarak bütün dünyadaki Ermenilerin İran’a yönelik olumlu bir bakış açısı vardır. Bu konu da komşu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek için bize yüksek kapasiteler sunuyor” açıklamasında bulundu.

Kasımi, “Karabağ meselesinde İran’ın arabuluculuk rolü kimseye gizli değildir. Aylarca yaptığımız ciddi çabalar neticesinde ateşkes vesiylesiyle Karabağ’da nispeten istikrarlı bir durum sağlayabilmiştik. Söz konusu ateşkese de  bazı ülkeler engel olarak, bu süreç devam etmedi. İran, arabulucuk konusunda adı geçen iki ülke arasında çok iyi bir konuma sahiptir” diye konuştu.

İranlı Sözcü, sözlerinin bir bölümüde de Karabağ meselesinin çözülmediği takdirde bütün bölge için bir tehdit oluşturacağını belirterek, insaf ve hukuk ilkeleri çerçevesinde bu krizin bir an önce çözülmesi gerektiği vurgusunu yaptı.

M.K.