Sputnik, Peşmerge güçleri tarafından 26 ay sonra DAEŞ’ten kurtarılan Musul'un 20 kilometre kuzeyindeki Faziliye köyüne girdi. DAEŞ kontrolündeki bölgede yaşayan akrabalarının can güvenliğinden endişe ettikleri için fotoğraflarının çekilmesini istemeyen Faziliye halkı, köyde halen örgüt mensubu aileler olabileceğinden de endişe ediyor.
Sptunik'e konuşan 37 yaşındaki bedensel engelli Fadıl Cuma, sigara içtiği için DAEŞ’in kendisine kırbaç cezası uyguladığını söyledi. Maruz kaldığı işkence nedeniyle halen sağlık sorunları yaşadığını kaydeden Cuma, köyünün örgütün kontrolünde olduğu dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: “DAEŞ, telefon ve interneti yasaklamıştı. Televizyon izleyemiyorduk. Müzik dahi dinleyemiyorduk. Engelli olduğum için Erbil veya Duhok'a gidip tedavi olmam gerektiğini söylüyordum ancak buna dahi izin vermiyorlardı
DAEŞ militanları tarafından kırbaçlanan bir diğer Faziliyeli ise 12 yaşındaki Yunus Evdi’ydi. Sokakta teyzesinin kızıyla konuştuğu için kırbaç cezasına çarptırıldığını söyleyen Evdi, “DAEŞ bana 20 kırbaç cezası ve 20 bin dinar para cezası verdi. Bana kırbaç cezası uygulanırken kimse korkusundan bir şey diyemiyordu” dedi.
Evde sigara içerken DAEŞ militanlarının kendisini görüp vere baskın yaptığını söyleyen 22 yaşındaki Talal Abdullah sonrasında yaşadıklarını şu ifadelerle aktardı: “Beni alıp köydeki merkezlerine götürdüler. Sigara içtiğim için DAEŞ'in kadısı tarafından yargılandım ve 50 kırbaç cezası ile 30 bin dinar para cezasına çarptırıldım. Köyün ortasında kırbaçlandım. O günden sonra korkudan sigara içemedim. Ama artık DAEŞ köyde çıkartıldığı için rahatça sigara içiyorum. Siz de görüyorsunuz şimdi cebimde sigara paketi var.”
Yusuf adlı genç ise bir akrabasının Peşmerge olduğu ve ona yardım ettiği gerekçesiyle DAEŞ tarafından işkence gördüğünü dile getirerek, “Evime baskın yaparak benle babamı aldılar köydeki kendi merkezlerine götürdüler. 10 gün boyunca bana çok ağır şekilde işkence yaptılar. Demirle ve hortumla ayaklarıma ve sırtıma vuruyorlardı. 1 ay öncesinde gördüğüm işkence nedeniyle sakatlandım. Şimdi sol ayağıma tam basamıyorum. Ve ağrı da halen var” dedi.
Köyünün DAEŞ kontrolünde olduğu dönemde yaşadıklarını Sputnik'e anlatan 40 yaşındaki Soriye Hazım İsa adlı kadın ise şunları söyledi: “DAEŞ köyümüzde 2 yıl 4 ay vardı. Bu süreç zarfında köle gibi yaşıyorduk. Kadınlar olarak çok baskı altındaydık. Bir tek saç telimizin dahi görünmemesi gerektiğini ve görünse cezalandırılacağımızı söylediler. DAEŞ'in kadın militanları sürekli denetleme yapıyorlardı. Teyzemin kızı yüzük taktığı gerekçesiyle DAEŞ tarafından evinden alınarak 2 hafta cezaevinde tutuldu.”