Son günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın 7 İslam ülkesinin vatandaşlarına getirdiği vize yasağı dünya çapında birçok tartışmaya yol açmıştır. Bu karar ırkçılıktan kaynaklanan bir tavır olmaktan ziyade Trump’ın yürüttüğü demagoji politikasını apaçık şekilde ortaya koyuyor. Bir başka deyişle bu yasanın hangi ülkeleri kapsadığına bir baktığımızda Trump’ın bu yasayla neyi amaçladığı daha anlaşılır hale geliyor.
“ABD Başkanı Donald Trump'ın Irak, İran, Suriye, Sudan, Libya, Somali ve Yemen'i kapsayan ülkelerin Müslüman vatandaşlarını ABD'ye almamaya yönelik kararı neden diğer müslüman ülkeleri kapsamıyor?” sorusundan yola çıktığımızda adı geçen 7 ülkenin ABD’yle çok derin ilişkileri olmadığı anlaşılır. Dolayısıyla da Trump’ın bu 7 ülkeyi vize yasağı için seçtiği zaman ABD’nin çıkarlarını göz önünde bulundurduğu farkına varabiliriz.
Donald Trump bu 7 ülkenin vatandaşlarını ABD’ye almamakla halkına terörle mücadele doğrultusunda verdiği sözleri tuttuğunu ima etmeye çalışıyor. Oysa ki terörle mücadelenin kendine özgü kriterleri vardır ve müslümanları ABD’ye almamakla terörün kökü kazınmaz.
Trump’ın bu vize yasağına neden Suudi Arabistan’ı da dahil etmemesi cevapsız kalan diğer bir sorudur. Bölgedeki birçok çatışma ve terör örgütlerinin arkasında Suudi Arabistan’ın yer almasının bütün dünyada kimseye gizli olmadığı halde ABD’nin Trump döneminde de bu ülkeyle ikili ilişkilerini geliştirmesi Trump’ın da eski ABD başkanlarıyla çok farklı olmayacağını gösteriyor.
ABD’ye göre İran düşman ve Suudi Arabistan dosttur. Dolayısıyla da Suudi Arabistan vatandaşlarına vize yasağı getirmekle ABD müttefiklerinden birini kaybedebilir. Lakin, Trump listede İran’a yer vermekle hem ABD’de İran karşıtı bir cephe oluşturuyor hem de kendi halkını geçici bir süre olsa bile kandırmış olacaktır.
Şu ana kadar İran vatandaşlarının dünyada meydana gelen terör eylemlerinde parmağı olmadığı halde Trump’ın bu ülkenin vatandaşlarına vize yasağı uygulaması yeni ABD yönetiminin de hangi doğrultuda bir yol izlediğini gözler önünde sermektedir.
Bu vize yasağının ister İran, ister Türkiye veya herhangi bir İslam ülkesine uygulanması Trump yönetiminin doğasını değiştirmeyecektir. Zira ki ırkçılık ve İslam düşmanlığı çatısı altında kurulan bir hükümetin bütün müslümanlara hiçbir yararı olmayacağını düşünüyorum.
Bu yazıdaki fikirler yazarına aittir ve Mehr Haber Ajansı'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Murtaza Kerimi