Yayınlama Tarihi: 22 Şubat 2017 - 17:51

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 6. Filistin İntifadası’na Destek Konferansı’nda yaptığı konuşmada, çok önemli konulara atıfta bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 6. Filistin İntifadası’na Destek Konferansı’nın kapanış töreninde yaptığı konuşmada, çok önemli konulara atıfta bulundu.

Filistin'i İslam dünyasının derin yarası olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konuşmasının satır başları şöyledir:

1948 yılından itibaren bu bölgede çok sayıda nesiller savaşa maruz kaldı. Onlara verilen miras dert ve işkenceden başka bir şey olmadı.

Yaklaşık olarak 70 sene önce Batılı yetkililer sömürgecilik politikası doğrultusunda farklı dinler ve kültürlere sahip olan Ortadoğu’yu bölmek için Filistin topraklarını gasp edip sahte bir rejimi kurmakla şiddet ve işgal tohumunu saçtılar.

Batılı liderler yıllar önce 2 üzüntü verici savaştan sonra İsrail'i kurarak, bölgenin zenginliklerini gasp ettiler.

Mazlum Filistin halkının arazilerini gasp etmek dünya barşını tehdit ediyor.

Bu tür işgal politikası karşısında yollarını direnişte gören müslümanlar da dünyayı bu zulüme yönelik bilgilendirmeye çalıştı.

İsrail’in en önemli amacı bölgenin şu anki durumunu doğal olarak göstermektir.

Siyonsitler Filistinlileri hiçbir hakları olmayan mülteciler olarak göstermeye çalışıyorlar.

Siyonist Rejim, İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Onların amacı kendi cinayetlerini örtbas etmektir.

İşgalci Rejim, Batılı ülkeleri öyle rehin almıştır ki kendi güvenliğini onların güvenliği olarak gösteriyor.

Şunu unutmamız gerekir ki Siyonitler yenilmez olduklarını ve bu caniler (siyonistler) karşısında direniş göstermeden yaşamanın değişmez bir kader olduğunu ima etmeye çalışıyorlar. İslam dünyası ve Filistin konusunda bölgenin geleceğinin de değişmesi yönündeki ümitleri suya düşmüş gibi göstermek siyonizmin diğer bir amacıdır.

İntifada, Filistin halkının devamlı mücadele ve direnişidir. İntifada kalıcı olmak için çaba göstermektir. İntifada birkaç seçenek içinden seçilen bir seçenek değil, tarihte kalmak için mücadele veren onurlu bir milletin tek yoludur. Bütün diğer seçenekler geçmiş yıllarda Filistin halkının başına gelenlerle ortadan kaldırılmıştır.

Yurtlarının gasp ve işgal altında alınması Filistin halkına bütün yolları kapatmıştır. Bu millet, şiddet, vahşet ve katliam döneminden geçmek için birlik ve beraberliğin önemli olduğunu kavramıştır. Tarih boyunca nice yurtlar işgal edildi ve onlardan bir isim bile kalmadı, lakin Filistinliler yurtlarını korumak için ayakta durdular.

İntifada Filistin’deki yeni kuşağın coşkulu mücadelesidir. Yeniden meydana inen bu millet, mülteci kampları, kuşatılmış köy ve şehirlerde büyüyen bir nesildir. Bu nesil, silah ve sermaye ile zulmün kalıcı olmayacağını ve bir milletin direnişinin göz ardı edilmeyeceğini ispatlamaya çalışıyor.

Siyonistler iç savaşlar ve İslam dünyasındaki ihtilafları kendileri için bir tarihi fırsat olarak görüyor. Nitekim ki şu an yeni müttefiklerden söz etmekle Arap ve İslam ülkelerini Direniş ve İran’a karşı düşman yapmaya çalışıyorlar.