DHA’nın haberine göre, Levin, Türkiye’yi DTÖ’nün kurallarını ihlal etmekle suçlayarak, “Türkiye bizim tahılımızda devlet tarafından sübvanse edilen değirmen sanayisini oluşturdu ve tüm Arap ve Asya piyasalarını kapsadı” dedi.
Levin bu açıklamayı Rus tahıl ürünlerinin vergisiz sevkiyat lisanslarının verilmesinin durdurmasının ardından yaptı. 15 Mart’tan itibaren bu ürünlere yüzde 130’luk vergi uygulanmaya başlandı.
Tarım Piyasası Enstitüsü Genel Müdürü Dmitriy Rılko, sezon başından (Temmuz 2016) Mart ayının ortasına kadar Rusya’nın Türkiye’ye 50 bin tondan fazla arpa gönderdiğini belirtti.
Federal Tahıl Kalitesi ve Güvenlik Merkezi’nin son verilerine göre, sezon başından 13 Mart’a kadar Türkiye’ye 2.1 milyon ton buğday ve 421 bin ton ayçiçek küspesi gönderildi. 7-13 Mart tarihleri arasında tüm tahıl ürünlerinin sevkiyatı yüzde 44 azalarak 107 bin tona geriledi.
İstanbul İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Mete Ankara’nın bu eyleminin Rusya’nın henüz Türk ürünlerine getirilen yasakları kaldırmamasından kaynaklandığını belirterek, “Rusya’ya 800 milyon dolar değerinde sebze ve meyve ihrac ediyoruz, 2 milyar dolar değerinde buğday, arpa ve diğer ürünleri alıyoruz. İki tarafın da kazanması gerek. Rusya ile ticaret yapmak istiyoruz, fakat koşulların eşit olması gerek” dedi.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı’nın Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, tahıl piyasasının sadece Türkiye’den ibaret olmadığını, bu piyasanın yeterince geniş olduğunu, bu yüzden bir segmentin kapatılmasının başka bir tarafa yönelme anlamına geldiğini kaydetti.