Yayınlama Tarihi: 26 Haziran 2017 - 18:23

Arap ülkelerinin Katar’a sunduğu 13 maddelik istek listesine bakıldığında bu koşulların sorunu çözmekten ziyade Katar’ı diğer bir Bahreyn’e dönüştürmeyi planladığını anlayabiliriz.

Suudi Arabistan öncülüğündeki bazı Arap ülkelerinin Katar’a sunduğu 13 maddelik istek listesi ve ardından da Katar’ın bu şartları değerlendireceğine dair yaptığı açıklamalar, sözü geçen koşulların Katar tarafından kabul edilip edilmemesi tartışma konusu olmuştur.

Katar’ın daha önce dış politika sahasında bağımsızlığını devam ettireceği ile beraber komşularının her türlü müzakere için bu ülkeye uyguladığı yaptırımları kaldırması gerektiğine yönelik yaptığı vurgular da bazı Arap ülkeleri tarafından sunulan bu koşulların sorunu çözmeye yönlenmesinden ziyade bir tür baskı mekanizması oluşturmayı amaçladığını ortaya koyuyor.

Katar karşıtı sunulan bu 13 maddelik koşulların dikkate alınması, bu ülkeye karşı oluşan cephenin sergilediği tavırlarını hiçbir zaman mantıklı bir gerekçeye dayandıramadığını ispatlıyor ki bu da ABD’nin krizin onlar tarafından artık daha fazla büyümemesi yönünde yaptığı baskılara rağmen gerçekleşiyor.

Bu arada Katarlı kaynakların açıklamalarına göre, sözü geçen maddeleri Katar’a sunan ülkeler, Katar’ın İran’la diplomatik ilişkilerini sadece ticari seviyeye indirerek İran karşıtı yaptırımları da uygulamaya koymasını öngörüyor. Halbuki bu istekler Katar’ın özellikle de dış politika sahasındaki bağımsızlığını ortadan kaldırmayı planlıyor.

Bu koşulların bir diğer maddesinde de Türkiye’nin Katar’daki askeri üssünün kapatılmasına yönelik bir istekte bulunulmuştur. Bu konuyla ilgili de Türkiye Savunma Bakanı buna tepki gösterek Türkiye’nin askeri güçlerinin Katar’da eğitim ve bölgesel güvenliğe hizmet sunma amacıyla bulunduğunu açıkladı.

Katar’ın ABD Büyükelçisi Maşal bin Hamad Al Tani, yaptığı açıklamalarda ülkesine sunulan bu ön koşullara tepki göstererek, Diğer Arap ülkelerinin Katar’ı sergilediği bağımsız tavırları nedeniyle cezalandırmak istediklerini bildirdi, zira ona göre bu ülkelerin hepsi Katar’ın terörle herhangi bir alakası olmadığının iyi şekilde farkında olduklarını söyledi.

Dolaysıyla Arap ülkelerinin sunduğu 13 maddelik istek listesinde yer alan bazı koşullara bakıldığıyla birlikte bazı Katarlı yetkilinin de yaptığı açıklamalar doğrultusunda günden güne daha da büyüyen bu krizde şimdilik olumlu bir çıkış yolunun bulunmaması açık şekilde ortadadır ve bazı uzmanların yaptığı yorumlara göre de belki sözü geçen Arap ülkeleri Katar’ı diğer bir Bahreyn’e dönüştürmeyi planlıyor. Böylece bu ülkenin onlara karşı sergilediği direniş de aralarındaki sorunun yıllar boyu uzayacağına neden olacaktır.