Yemen Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, Yemen’de meydana gelen kolera hastalığı krizinin asıl kaynağının işgalciler olduğunu açıklayarak, Yemen halkının Suudiler karşısındaki direnişini tekdir etti.

Muhammed Fatemizade: Suudi Arabistan’ın Yemen’e gerçekleştirdiği saldırılarından 800 gün geçtikten sonra başta çocuklarla kadınlar olmak üzere bu ülkedeki siviller, uluslararası toplumun sessizliği karşısında en ağır zorluklara maruz kalıp yıkıcı ekonomik yaptırımlarla yüzleşti.

BM’nin açıkladığı son raporuna göre de, Nisan ayından beri Yemen’de 1600’ü aşkın insan kolera hastalığına yakalanarak yaşamını yitirdi. Kolera hastalığının yaygınlaşmasının yanı sıra giderek büyüyen kıtlık sorunu da Yemenlileri tehdit altına almıştır. Bu konuyla ilgili Yemen Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Abdülkerim el-Kehlani, Mehr Haber Ajansı’na verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

* Kolera hastalığı sonucu hayatını kaybeden Yemenlilerin sayısı ne kadar? Bu hastalığın yayılma sebebi nedir ve bu konuyla ilgili Yemen’deki sağlık düzenini genel olarak nasıl yorumluyorsunuz?

- Şimdiye kadar 297 kişinin kolera hastalığına yakalandığı tahmin edilirken 1706 kişinin de yaşamını yitirmesi bilgisine ulaşılmıştır. Hastalığın yaygınlaşmasına neden olan asıl sebep ise Yemen’e yönelik yapılan saldırılarla işgal girişimleridir.

Kasıtlı şekilde uluslararsı hukuku göz ardı edip Yemen’deki sağlık ocaklarına saldıran işgalciler, her şeyden önce ülkedeki sağlık düzenini çökertmiş oldu. Sınr Tanımayan Tabipler Örgütü’ne ait merkezler bile bombardıman altına alındı.

Yemen’deki elektrik şebekesi de işgalci güçler tarafından hedef alındı ve neticede halihazırda hastaneler elektriğe ulaşamıyor. Bu hastaneler hafta boyu sadece 24 saat elektrik üretebilen generatörlerle çalışıyor.

Yaşam bölgelerindeki su kanalizasyon sisteminin bombalanarak imha edilmesi halkı tehlikeli su kaynaklarına yönlendirdi. Kolera hastalığının asıl nedeni de sağlıksız suların mecburi olarak kullanılmasıdır, ancak bizi bu duruma getiren birinci etken Suudilerin saldırılarıdır.

* Suudiler tarafından tahrip edilen hastanelerin sayısı hakkında bilginiz var mı?

- Şimdiye kadar 413 sağlık merkezi bombalanarak tahrip edilmiştir. İşgalciler bunları kasıtlı şekilde yapıyor yani biz kolera hastalığını kontrol altına tutmaya çalıştığımız zaman onlar hiç acımadan merkezlerimize saldırı gerçekleştiriyor.

* Elinize insani yardımların ulaşılmasını neler engelliyor?

- Bu alanda aktif olan BM temsilcisinin yaptığı tüm çabalarına rağmen isteklerinin sadece yüzde 30’una olumlu yanıt verilmiştir.

Bu konuda önemli olan nokta kamu ve özel sektörlerin ikisine de ağır yaptırımların uygulanmasıdır. böylece bu iki alanda da insani yardımların ithalini gerçekleştirmek için ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Cibuti gibi ülkelerden dolaylı şekilde elimize ulaşılan yardımlar da epey geç kalıyor, fakat kolera yakaladığı hastalara hiç acımıyor ve bu konuda aslında zamana karşı mücadele vermekteyiz.

* Suudilerin yaptığı bu girişmler hakkında uluslararası mahkemelerde savaş suçu işlemelerine dair herhangi bir dava açtınız mı? Neden BM bu cinayetleri görmezden geliyor?

- Hiç şüphesiz Yemen’deki sağlık merkezlerine Suudiler tarafından gerçekleşen saldırılar birer savaş suçudur, fakat eski BM Genel Sekreteri’nin Suudilerin politik ve ekonomik baskıları sonucu bu ülkenin karşısında sessiz kalmasına baktığımızda uluslararası toplumun sergilediği davranışa da şaşırmamamız lazım.

* Yemen’deki tıbbi koşullar ne durumda?

- Dokuz aydan beri hiç maaş almayan 30 bini aşkın sağlık çalışanının ortaya koyduğu direnişini takdir ediyorum.Yemen Merkez Bankası’nın Aden kentine nakledilmesiyle birlikte BM Temsilcisi’nin yaptığı işbirliği sonucu bu bankanın tüm mal varlığına el konuldu.

Maaşların sürekli yakın zamanda ödeneceğini bildiren BM yetkilileri de bu konuda verdikleri hiçbir sözü tutmadılar.

* İran ve diğer İslami ülkelerin Yemen’deki sivillere yönelik yapılan cinayetlere karşı verdikleri tepkiyi nasıl yorumluyorsunuz?

- Bir Yemen vatandaşı olarak şunu söylemem gerekiyor ki Yemenliler İslam İnkılabı Rehberi’nin bu konuda sergilediği duruşunu takdir ediyor.

İran basın alanıyla politika sahasında Yemen’in mazlum halkını destekleyerek onlara büyük bir hizmet sunuyor, fakat bunun yanında Yemen krizinin uluslararası arenada da önemsenmesini bekliyoruz. Mesela İran’dan sağlık alanında küresel bir toplantı düzenleyerek tüm dünyanın gözünü bu yöne çevirmeye çalışması daha etkili bir uygulama olabilir.

Dünya Sağlık Teşkilatı’nın yaptığı açıklamasına göre, Yemen’deki kolera hastalığı krizinin asıl kaynağı savaştır ve şu anda Yemen’de ortaya çıkan kolera hastalığı 2. Dünya Savaşı ardından yaşanan en tehlikeli tür olarak biliniyor. Bu konuda bizim sesimizin hiçbir yerde duyulmamasına ters siz yardım için uluslararası topluma ulaşabilirsiniz.

* Son olarak “Muhammed bin Salman”ın Suudi Arabistan’da veliaht olarak seçilmesi, bu ülkenin Yemen’e yaptığı saldırısı üzerinde nasıl bir etki bırakacak?

- 26 Mart 2015 yılında Yemen’e karşı işgalciliği başlatan isim Muhammed bin Salman’dı. Ancak onun geride bıraktığımız günlerde hızlıca yükselip veliaht konumuna yerleşmesi savaş sahasında herhengi bir değişikliğe yol açmamıştır. Herkesin bildiği üzere Suudiler başta Yemen’i işgal altına almaları için sadece 10 günlük bir plan yapmışlardı; 7 gün hava saldırısı ve 3 gün de Askerlerin karadan başkent Sana’ya girmesi için. Böylece yanına aldığı 17 ülkeyle birlikte bize saldıran dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan’a kaşı 830 gün süren tarihi bir direnişe imza atıyoruz ki  gerçekten inanılmaz bir şeydir.