Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin peşinde olduğu referandumun yasal olmadığını belirten Irak’ın Tahran Büyükelçisi, bu gidişle oluşan Kürdistan ülkesinin ölü doğacağını bildirdi.

Somayeh Khomarbaghi: Irak son günlerde bu ülkenin ordusu ile Haşdi Şabi güçlerinin DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelede elde ettiği başarılarıyla Musul’un kurtarılması ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin referandum yapma hazırlıklarına başlaması gibi önemli gelişmelerle karşı karşıyadır.

Bu konularla ilgili Irak’ın Tahran Büyükelçisi Raceh Sabir Abud el-Musavi ile yazının devamında okuyacanığız bir röportaj gerçekleştirdik.

* Musul’u kurtarma süreciyle bu olayda etkili olan unsurları nasıl yorumluyorsunuz? Haşdi Şabi güçleri ve Irak ordusu arasında oluşan birlik ile eşgüdümlülük bu operasyonun hızlanmasında ne kadar etkiliydi?

- Tüm dünyanın teröristlerle mücadele etme anlamına gelen Musul operasyonu, Irak, bölge ve dünyada yeni bir tarihin yazılmasına yol açtı. Teröre karşı mücadelenin öncülüğünde yer alan Irak, kendi kanıyla bölge ve dünyayı savunduğundan dolayı büyük bir onur duyuyor.

Ulaşılan zaferin en önemli nedeni ise tüm Iraklı partiler, aşiretler ve grupların DEAŞ’a karşı birleşmesiydi. Haşdi Şabi güçleri arasında Irak’ın tüm kesimleriyle etniklerine ait şahıslara rastlayabilirsiniz, yani Irak halkı daha iyi bir gelecek oluşturmak için her zamandan daha çok birleşip büyük bir dayanışmaya imza attı.

Kutsal ve güçlü bir etken olan Haşdi Şabi olmasaydı bu başarıya ulaşılamazdı. Haşdi Şabi ayrıca Irak Parlamentosu tarafından onaylanan resmi bir kuruluştur ve artık Irak güçlerinin bir parçası olarak düşmanların komplolarını yerle bir ediyor. Bu güçler aslında İran’ın Devrim Muhafızları Ordusu’na benzer şekilde Irak ordusuyla eş değer bir konuma sahiptir. Burada da Tümgeneral Kasım Süleymani’nin Haşdi Şabi’yi bölgenin en güçlü ordularından biri olarak tanıtan sözlerini hatırlatmalıyım.

* Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum Kurdistan Bölgesel Yönetimi’nin yapmak istediği referandumu yasal bir girişim olarak tanıtsa da Başbakan Haydar el-İbadi bunun yasal süreçlere dahil olmayıp kanuna aykırı olduğunu bildirdi, böylece Anayasa’da bu konuyla ilgili ne tür bir mekanizma söz konusudur ve sonuçta sözü geçen referandum yasal mı?

- Kürtler ve Araplar dahil tüm Irak halkının 10 yıl önce evet oyu kullandığı Irak Anayasası, ülkenin birliğini güvence altına alarak herkesin bu kanuna bağlı kalmasını gerektiriyor. Neticede referandumun gerçekleşmesi açık bir şekilde kanuna aykırıdır.

Uluslararası toplum da bu girişime karşıdır, zira Kürtlerin ulaştığı özgürlüklerle elde ettiği haklara dünyadaki hiçbir azınlık sahip değil. Kendi yönetim yapısı, anayasa ve doğal kaynaklarla zenginliklere sahip olan Kürtler, aynı zamanda Bağdat’taki merkezi yönetimden de faydalanıp devlet yapısı içerisinde çeşitli diplomatlarca temsil ediliyorlar. Dolayısıyla Kürtlerin referandum yönünde sergilediği çabalar onları büyük bir uçuruma sevk edecek.

Kürt kardeşlerimden tek parça olan bir Irak’ta yaşamaya devam edip bağımsızlık düşüncelerini göz ardı etmelerini istiyorum, çünkü bu yol büyük tehlikelerle doludur ve kimse onların Irak’ı parçalamalarına izin vermeyecek.

Tüm millete ait olan Irak Anayasası, daimi bir özelliğe sahip olarak ülkeyi koruyor. Irak halkının desteğiyle onaylanıp yürürlüğe giren bu anayasaya herkesin bağlı kalması gerekiyor.

Tüm bunları göz önünde bulundurmamızda Kürtlerin Irak’tan ayrılarak bağımsızlaşmasının mümkün olmadığını görebiliriz, zira bunu kabul etmek Anayasa ve Irak halkının kararına karşı gelmek anlamına gelir. Kısacası bu gidişle Kürdistan ülkesi ölü doğacak. Buna karşı Kürt kardeşlerimden Irak’la birlikte onlara karşı olan komploları anlamalarını istiyorum. Onlardan tehlikeli bir yola adım atmaktansa iç sorunların giderilmesi için Bağdat ile konuşmaya yönlenmelerini talep ediyorum.