El Meyadin kanalına konuşan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, "Her şeyden önce Suriye'de elde edilen önemli kazanımları ve özellikle de Deyr ez Zor'un kuşatmasının kırılması dolayısıyla bu ülkenin milletiyle devletini tebrik etmek istiyorum, zira dünya ve bölgede hiçbir konuma sahip olmamaları gereken aşırıcı gruplara karşı elde edilen bu başarılar gayet büyük bir öneme sahiptir" açıklamalarında bulundu.
Zarif, Türk mevkidaşıyla Myanmar'daki olaylarla ilgili telefonda konuştuğuna yönelik söyle dedi: Türkiye Dışişleri Bakanı'yla birlikte Malezya ve Endonezya Dışişleri Bakanlarıyla da bu olayı konuştum. Kanaatimce uluslararası toplum, Arakanlı Müslümanların durumunu daha ciddi bir şekilde takip etmelidir. İslam dünyasının liderlerinin de bu konuda işbirliği yapmalarını temenni ediyorum.
İran Dişişleri Bakanı ilaveten İran ile Suudi Arabistan arasında doğrudan diyalog yapma olasılığına ilişkin, "Biz bunun için her zaman hazır olarak Hac menasikinin siyasi olmaması gerektiğini vurguluyorduk ki bu sene hiçbir sorun yaşamadan Hac merasimini bitirdiğimizden dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu.
Zarif İran-Türkiye ilişkileri konusunda da şu ifadelerde bulundu: Türkiye ile karşılıklı ilişkiler epey önemlidir ve Suriye ile bazı bölgesel dosyalarda ortaya çıkan anlaşmazlıklara rağmen iki ülke arasında birçok ortak noktanın var olduğundan bahs edebiliriz.
Türkiye'nin Beşar Esad'ın Suriye'de iktidarda kalmasını kabul edeceğine ilişkin, Dışişleri Bakanı, "Bunu onlara sormanız lazım ancak bana göre, günümüzde artık küresel toplum bu konunun Suriye halkının gerçek isteği olduğunun farkına varmıştır ve biz de bu doğrultuda kendi isteğimizi zorla kabullendirmek yerine halkın iradesine saygı duymalıyız. Biz, diyalog yolunu kolaylaştırmalıyız" dedi.
İran Genelkurmay Başkanı'nın Türkiye'ye yaptığı ziyaretini de değerlendiren Zarif, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu ziyaret, bölgesel konuları kapsayan karşılıklı görüşmeler çerçevesinde gerçekleşti. Tabii ki İran ile Türkiye birçok konu üzerinde ortak fikirlere sahip. Terör konusu da bunlardan biridir, zira bize göre, Türkiye'deki terör olayları İran'ın güvenliği üzerinde de etkili olmuştur. Bunlara ilave olarak, iki taraf Suriye ile Irakın toprak bütünlüğünün korunması üzerinde ortak görüşleri paylaşıyor.
İran Dışişleri Bakanı, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yapmayı planladığı referandumla ilgili olarak, "Halihazırda kürtlerin durumu Irak'ta eskisine göre daha iyidir; Irak Cumhurbaşkanı Kürttür ve bununla birlikte Irak parlamentosu ve hükümetinde de birçok Kürt üye bulunmaktadır. Biz bölgedeki tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz ve bu değerlerin çiğnenmesinin bölgeye büyük bir tehlike oluştururken bizim açımızdan da üst düzey bir tehdit olarak görülüyor. Ben, Saddam Hüseyin'in saldırdığı Halapçe faciası veya Erbil'in DEAŞ sorunuyla karşı karşı olduğunda Kürt kardeşlerine yardım eden bir halk tarafından konuşuyorum. Dolayısıyla bölgedeki tüm grupların siyasi diyalog vasıtasıyla aralarındaki sorunların giderilmesine çalışmasının daha olumlu bir seçenek olarak görüyoruz" diye konuştu.