Bugün Tahran'a gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüştü.
Ruhani bu görüşmede, Tahran'da yapılacak İran-Rusya-Azerbaycan üçlü zirvesinin bölgesel ilişkiler de dahil farkllı alanlarda yakın işbirliğinin genişletilmesinde büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Hasan Ruhani, İran ile Rusya arasındaki ilişkileri çok iyi olarak nitelendirerek, iki ülkenin kardeş ve stratejik ortak olduğunu ifade etti.
Son dönemde iki ülke arasında enerji, barışçıl nükleer teknolojisi, taşımacılık ve ulaşım da dahil farklı alanlarda birçok anlaşmanın sağlandığına işaret eden Ruhani, “Bu anlaşmaların uygulanmasına yönelik çabalarımızı hızlandıracak adımlar atmalıyız” dedi.
Ruhani sözlerine şöyle devam etti: Tahran, Rus yatırımcılar, iş adamları ve özel sektörünün İran’daki sanayi, enerji, demiryolu hatları ve "Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru gibi önemli altyapı projelerine aktif olarak katılmasını memnuniyetle karşılıyor.
Nükleer anlaşma hakkında Ruhani, “Çok taraflı olan bu anlaşmanın korunması bölgesel ve uluslararası barış ile istikrarın sağlanmasında oldukça önemlidir. Rusya anlaşmanın kalıcı bir şekilde sürdürülmesiyle birlikte diğer tarafların taahhütlerini yerine getirmesi konusunda önemli bir rol oynayabilir” ifadelerinde bulundu.
Ruhani, Suriye’de yürütülen terörle mücadelede İran ile Rusya’nın kilit roluna değinerek, şu açıklamalarda bulundu: Bu konuda İran ile Rusya'nın yakın işbirliği bölgedeki terörle mücadele süreci üzerinde olumlu bir etki bıraktı. Dolayısıyla mücadelenin son aşamasında bile ortak işbirliği ve istişare görüşmelerin devam ettirilmesi çok önemlidir.
Suriye konulu Astana görüşmelerine dair Hasan Ruhani, “İran İslam Cumhuriyeti, bölgedeki istikrarsızlığın tüm ülkelere zarar vereceğine inanıyor, bu nedenle bölgede istikrar ve güvenliğin sağlanmasını destekliyor. Günümüzde uluslararası toplum da Suriye'de güvenlik ve barışın tesis edilmesinde diplomatik ile siyasi çözümün önemini biliyor.
Vladimir Putin de bu görüşmede, ülkesinin nükleer anlaşmayı desteklediğini belirterek, bu anlaşmanın İran’ın füze programı ve savunma gücüyle ilgisinin olmadığının altını çizdi.