Yayınlama Tarihi: 13 Aralık 2017 - 14:33

İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere dün Türkiye'ye giden İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bugün bu toplantıda bir konuşma yaptı.

İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere dün Türkiye'ye giden İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bugün bu toplantıda bir konuşma yaptı.

Ruhani’nin konuşmasının satır başları şu şekilde:

Günümüzde Müslümanların ilk kıblesi ile üçüncü kutsal İslami türbesi olarak, Filistin’in kimliği ve değerini içinde barındıran Kudüs’ten bahsediyoruz. Filistin mücahitlerinin geçen günler boyunca ABD ile Siyonistlere karşı yaptığı ayaklanma, bu milletin boş planlara bel bağlamadan kendi gerçek isteklerine ulaşmaya ısrar ettiğini gösteriyor.

Müslüman ülkeler, ABD’nin Kudüs eğilimine karşı acilen tepki göstererek, bugün tanık olduğumuz toplantının düzenlenmesini mümkün kıldılar. Tüm meşru yolları kullanarak ABD hükümetinin bu yasadışı kararının yürürlüğe girmesini engellemeliyiz.

Halihazırda artık herkes Yahudilerin en büyük düşmanının Müslümanlar ile Araplar değil tam tersine tehlikeli Siyonizm projesi olduğunu biliyor. Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler bölgenin tarihi olarak sahipleri sayılır; bu arada yabancı olarak kendini zorla bölgeye tanıtan tek taraf Siyonistlerdir. Geçen yüzyılın ilk başlarından beri bölgeye terör ve şiddeti aktaranlar ise bizzat kendileridir.

ABD hükümetinin aldığı son kararı ise bu ülkenin Filistin meselesinde olumlu bir rol oynamasına bel bağlayanlara Amerika’nın Filistin halkının yasal taleplerine aldırmadan yapabileceği kadar Siyonistlerin çıkarları yönünde adım attığını açık bir şekilde gün ışığına çıkarmış oldu.

Sözü geçen aşağılayıcı girşimlere karşılık vermek için aşağıdaki pratik çözüm yollarına öncelik vermemiz gerektiğini düşünüyorum:

1- ABD’nin Kudüs kararı bu toplantıda ağır bir şekilde kınanmalıdır.

2- İslam ümmeti olarak bazı konularda aramızda bulunan anlaşmazlıklara rağmen Kudüs ve Filistin meselesi merkeziyetinde Siyonist Rejim’e karşı birleşmemiz elzemdir.

3- ABD hükümeti, İslam dünyasının Kudüs ile Filistin meselesine yönelik sessiz kalmayacağını anlayıp bu tür kararların politik karşılığı olmadan alınmayacağını fark etmelidir.

4- Müslüman ülkeler birleşerek, sahip oldukları tutumu ABDnin ortaklarına ve özellikle de Avrupaya bildirmeliler.

5- Filistin meselesi İslam dünyasının üzerinde durduğu konuların başında yer almalı. Irak ve Suriye’de terörün hezimete uğratılması neticesinde nükleer cephaneliğe sahip olan Siyonist Rejim’i artık ciddiye almalıyız.

6- BM ve özellikle de Güvenlik Konseyi ile Genel Kurul’u, ABD’nin Kudüs kararına karşılık verme konusunda anahtar bir role sahiptir.

7- Siyonist Rejim’in bölgedeki hareketliliği sürekli gözlemlenmelidir.

İran olarak Kudüs’ü savunmak için diğer Müslüman ülkelerle kayıtsız şartsız işbirliği yapmaya hazırız.