Tahran Cuma Namazı hutbelerinde konuşan Hüccet'ül İslam Kazım Sıddıki, "Bazı ülkelere mensup politikacıların büyük şeytanın (ABD) peşinden gitmeleri sonucu yağmalanma girişimine maruz kalmaları misali sadık kullar da şetanın izinden gitmemeli. ABD ve sultacı güçleri destekleyen ülkeler, Allah'ın savundukları zalimi bir gün onlara musallat edeceğini iyi bilmeli. Nitekim ki şeytan da bunun aynısını yapıyor, yani adım adım yaklaşarak habersiz insanoğlunun şeriata karşı suç işlemesine neden oluyor. Böylece şeytan onu tamamen kontrolü altında tutarak cehennemin dibine dek götürüyor" ifadelerinde bulundu.
Hüccet’ül İslam Sıddıki Siyonist Rejim’in başkentinin Kudüs’e taşınmasına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu: Bu köklü bir meseledir ve geçenlerde de ABD Kongresi Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını onaylamıştı ancak eski ABD başkanları bazı önlemleri göz önünde bulundurarak bu yasayı uygulamadılar. Tabii ki bu eski politkacıların Trump ile aralarında herhangi bir fark bulunmamaktadır, fakat Trump maskesiz bir vahşiyken onlar örtülü türündendi ve işte bu nedenden dolayı da BM’nin kararına bile aykırı olan Kongrenin yasasını hayata geçirmediler.
Tahran Cuma Namazı Hatibi, İsrail’in güvenliğini sağlamak için DEAŞ’ı oluşturan bazı ülkelerin amaçlarına varamadığına işaret ederek, “Onların bu komplosu, bizim tüm bölgede askeri, siyasi ve kültürel nüfuzumuzun artmasına yol açtı ve bu da bize ulaşan yabani yardımların birer örneğidir” şeklinde konuştu.
Hüccet’ül İslam Sıddıki konuşmalarına şunları da ekledi: Sulta cephesinin peşinde olduğu en karanlık amaçlarından birisi, Müslüman ülkelerin kafasını karıştırarak Filistin meselesinin İslam dünyasının ucu başından aşağı çekmekti ve tabii ki bu işte de bir yere kadar başarılı oldular, ancak Trump’ın sözü geçen aptalca ifadeleri, İslam dünyasının tepkisine yol açıp Filsitin halkının üçüncü intıfadaya başlamasını berbaerinde getirdi.
Bölgedeki Yemen krizine de değinen Tahran Cuma Namazı Hatibi ilaveten, “Suudi Arabistan ile BAE tarafından yönlendirilerek birer hain kukla haline gelen Ali Abdullah Salih’in ortadan kaldırılması neticesinde Yemen halkı daha da sağlam bir şekilde birleşti. Ne Müslüman olan ve ne Arap olan çocuk katili Suudi rejiminin de en yakın zamanda yaptıklarının bedelini ödemesini ümit ediyorum” açıklamalarını yaptı.