Tahran Güvenlik Konferansı esnasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Alman yetkililerin İran’daki olaylarla ilgili kendisine bu ülkeyi ziyaret etmesi talebinde bulunduğuna dair, “Yaptığımız konuşmaların doğrultusunda, nükleer anlaşmanın önemi ile ABD’nin yıkıcı politiklarını göz önünde bulundurarak İran ile 3 AB ülkesi arasında istişare toplantısı yapmaya karar verdik. İsrail medyası başta olmak üzere bazı basın kuruluşları bu yönde kara propaganda yapmaya çalıştı fakat tüm bunlar mesnetsiz ve anlamsızdır” açıklamalarını yaptı.
Zarif sözlerini şöyle sürdürdü: Bölgedeki bazı ülkelere ters İran halkının itirazda bulunarak kendi görüşünü bildirmesi birer gerçektir. Tabii ki barışçıl protestolar halkın doğal bir hakkı olarak şiddet ile de epey farklıdır.
İran Dışişleri Bakanı ABD’nin bu olaylara karıştığını da eleştirerek, “Amerikanlar bu olayları kendi lehlerine çevirmeyi planlıyorlardı ancak BM Güvenlik Konseyi’ne yaptıkları tüm baskılara rağmen yalnız başına kalıp diğer ülkelerin onlara uymadan İran’ın içişlerine karışma konusuna karşı çıkması ile nükleer anlaşmaya destek vermesine tanık olduk” değerlendirmelerinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Zarif konuşmalarının bir diğer kısmında ise şu ifadeleri kullandı: İslam Cumhuriyeti halka dayanan bir düzen olarak, gücü ile gelişimini tamamen millete borçludur. Hükümetimiz de her şeyden önce milletimizin geçim sorunu konusunda kaygı duyup onların da görüşlerini dikkate almaya çalışıyor; tabii ki halkımız da yolunu şiddet ile kargaşadan ayırmaktadır.