Bugün Tahran'da gerçekleşen “Mescid-i Aksa’nın direniş ekseninin zaferi ufkunda kurtuluşu” adlı konferansta konuşan İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutan Vekili Tuğgeneral İsmail Kaani, “Batı Asya bölgesinde işgalci Siyonist Rejim’in kurulma tarihini iki döneme ayırabiliriz: İslam İnkılabı öncesi ve sonrası dönem. Bu rejimin saldırganlığı ve genişlemesi İslam İnkılabı öncesi dönemde gerçekleşmiştir ancak İslam İnkılabı zaferiyle birlikte bu saldırıların da durdurulduğuna tanık oluyoruz” ifadelerinde bulundu.
Arapların Siyonist Rejim ile yaptığı sonuçsuz savaşlara atıfta bulunan Tuğgeneral Kaani, şu açıklamalarda bulundu: Bu klasik savaşlarlardan sonra ABD ve Siyonist Rejim, Arap liderleriyle Filistin meselesini çözmeye yönelik müzakereler başlattı. Fakat Arap liderleri bölgedeki halkların oy birliğini görmezden geldiği için başlattığı müzakereler de başarısızlıkla sonuçlandı. Günümüzde de Arap dünyasının bazı liderlerinin zayıf yönlerini görebiliyoruz. Onlar Siyonist Rejim’le müzakereden bahsediyorlar. Elbette ki, bu doğrultuda Siyonist Rejim barış için Suudilere birçok ön koşul getirmiştir.
Tuğgeneral Kaani, şöyle devam etti: Yemen'in gökyüzünde Siyonist savaş uçaklarının varlığı, Arap liderlerin bu rejime karşı olan güçsüz tutumunu gösteriyor. Bunu çok iyi biliyoruz, ancak İslam dünyasının birliği için sessizliği tercih ettik.
“33 Günlük Lübnan Savaşı”nın da direniş gücünün zaferiyle sona erdiğini aktaran Tuğgeneral Kaani, “Bu direnişin zaferi sonucu günümüzde Hizbullah'ın güçlü komutanı çalışma odasında oturarak Siyonistlere işgal altındaki topraklardaki herhangi bir fabrikayı toparlamalarını söylüyor. İsrailliler Seyyid Hasan Nasrallah'ın mesajından (korktuğı için) yetkililerini o kadar baskı altında bırakıyorlar ki Siyonisit Rejim de söz konusu fabrikayı kapatmak zorunda kalıyor” açıklamalarında bulundu.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutan Vekili, ABD’nin Siyonist Rejim’e destek için bölgedeki terör örgütlerine de yardım sağladığını söyleyerek, “ABD’nin bölgede yarattığı sıkıntılardan tek çıkış yol direniştir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birkaç gün önce Amerikalıların bölgeye 4.000 silah gönderdiğini itiraf ettiği gibi geçenlerde Suriye'ye karşı meydana gelen olaylar bunun açık örneğidir” diye konuştu.