İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler nisan ayında başta Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim olmak üzere Filistin’deki cami, türbe ve dini makamlara 128 saldırı ve baskın yaptı.

İsrail güçleri, Mescid-i Aksa’yı kuşatmaya ve ibadete gelen Müslümanlara baskı uygulamaya devam ediyor. Yahudi yerleşimciler de Mescid-i Aksa’ya 33 kez baskın yaptı.

İsrail, Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’den bu yana ilk defa Mescid-i Aksa’ya baskın yapan Yahudi yerleşimcilere Harem-i Şerif’in içinde “Yaşasın İsrail halkı” şeklinde slogan atmalarına izin verdi.

Ezan okunmasına izin vermiyor

Siyonist Rejim polisi kutsal mabedin çevresinde bulunan birçok görevliyi gözaltına aldı ve bazılarına uzaklaştırma cezası verdi.

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nde cuma günleri ezan okunmasına izin vermiyor.

Mescid-i Aksa'yı adeta kuşattı

İsrail makamları da Mescid-i Aksa’nın doğu surlarına bitişik tarihi Yusufiye kabristanında kazı çalışmalarını hızlandırdı.

İsrail polisi, içinde Mescid-i Aksa’nın da olduğu işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesindeki varlığını güçlendirdi.

İbadete kapattı, ezanı yasakladı

İsrail askerleri de Harem-i İbrahim’in içinde olduğu El-Halil’in Eski Şehir bölgesindeki askeri varlığı çoğalttı.

İsrail askerleri Yahudi bayramlarını gerekçe göstererek Harem-i İbrahim’i peş peşe iki günlüğüne ibadete kapattı ve nisan ayı boyunca 58 vakit namazı için ezan okunmasına izin vermedi.

İsrail askerleri öncülük ediyor

Filistin Vakıflar ve Dini İşler Bakanı Şeyh Yusuf Edis, İsrail askerlerinin, Yahudi yerleşimcilere, Batı Şeria’nın Selfit kentindeki ve Müslümanlara ait olan bazı dini makamlara baskın yapmasına koruma sağladığını ve dini ayinler düzenlemelerine izin verdiğini söyledi.

Müslümanların ilk kıblesi

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.

Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Harem-i Şerif'te kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.