Yayınlama Tarihi: 5 Eylül 2018 - 20:52

İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı Alistair Burt, ABD’nin İran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çıkmasına rağmen ülkesinin bu anlaşmanın korunması için çaba sarfedeceğini söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı Alistair Burt, Mehrnews'dan Mohammad Ghaderi ve Payman Yazdani'ye verdiği röportajda ülkesinin nükleer anlaşmaya destek verdiğini belirtti.

İngiltere’nin İran’la ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek için yeni mekanizmalar oluşturduğunu kaydeden Burt, Mehr muhabirlerinin sorularını şöyle yanıtladı:

İngiltere, nükleer anlaşma ve Trump’ın bu anlaşmadan çekilmesini nasıl değerlendiriyor?

ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesine rağmen biz bu anlaşmayı onur verici bir başarı olarak nitelendiriyoruz. İran’ın anlaşmaya bağlı kaldığının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından onaylandığına tanık olmaktayız ve bu işbirliğini destekliyoruz.

İran’ın yükümlülüklerini yerine getirdiği kanaatindeyiz. Bizim ilişkilerimizin temelini de bu konu oluşturmakta. Avrupa Birliği’nde yeni mekanizmalar yaratarak (AB) tüm gücümüzle İran’la ticari ilişkilerin devam etmesi için zemin hazırlayacağız. Tabii ki bu konu çok kolay değil ve bazı engeller söz konusudur.

İran ekonomisinin doğal ve normal bir durumda olmadığını biliyoruz. Bankacılık sistemindeki sorunların da unutulmaması gerekir. Fakat biz AB’de yeni mekanizmalar oluşturmakla tüccarlardan İran’da yatırım yapmalarını istiyoruz.

İngiltere olarak, nükleer anlaşmayı imzaladığımız zaman İran’la işbirliği yapmaktan yanaydık. Bu çok önemli. Tabii ki biz şimdi de aynı görüşteyiz ve nükleer anlaşmayı desteklemeye devam edeceğiz.

Nükleer anlaşma ekonomik, siyasi ve güvenlik açıdan İngiltere ve Avrupa Birliği için nasıl bir öneme sahiptir?

Nükleer anlaşma çok önemli. Bu da aceleci bir şekilde imzalanan bir anlaşma değildir. Bu anlaşma için birkaç yıl müzakere edildi. Nükleer silahların yayılmasını önleyen anlaşmalar dünya güvenliği için oldukça önemli.

Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması kendi kendine büyük bir başarıydı. Nitekim Kimyasal Silahlar Sözleşmesi de İran için büyük öneme sahiptir.

Milletlerin nükleer anlaşma gibi uluslararası anlaşmalara destek verdiğinden emin olmanız gerekir. Çünkü bu anlaşma İran’ın barışçıl amaçlarla nükleer faaliyetlerde bulunduğunu göstermektedir.

ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinden sonra da bizim İran’la görüşmelerimiz devam ediyor. Geçen günlerde İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Irakçi ile Viyana’da bir araya gelerek, tüm tarafların nükleer anlaşmaye bağlı kalma önemini vurguladık. Bu anlaşma hem İran hem de Avrupa için güvenlik ve ekonomik bakımdan önemlidir.

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması Washington-Londra ilişkilerini etkileyebilir mi?

Aslında hayır. İngiltere, ABD ve Avrupa Birliği arasında birçok konuda görüş ayrılıkları vardır. Fakat Brexit, İngiltere’nin Avrupa Birliği ve ABD ile ilişkilerine son vereceği anlamına gelmiyor. Elbette bu hatta bir ihtimal gibi de olamaz.

Bazı önemli konularda ortaklarımızla aynı düşünmüyoruz. Ancak ABD yine de İngiltere için farklı alanlarda önemli bir ortaktır. Aynı zamanda ABD’nin yanlış bir politika yürüttüğü zaman bunu söylemekten de çekinmiyoruz. Örneğin ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını doğru bulmuyoruz. Barış sürecinin sonuçlarının belli olmadığı bir durumda bu yanlış bir adımdı.

Bunlara rağmen AB ve ABD İngiltere için iyi dostlar olarak kalacaktır. Bizim ya herkes yada hiçkimseyle diye bir politikamız yok. Biz ABD ve İran’la aynı zamanda ilişkilerimizi sürdüreceğiz.

Nükleer anlaşma ve İran’ın İngiltere ve genel olarak Avrupa Birliği ile ilişkilerinin geleceğini nasıl öngörüyorsunuz?

Bana göre nükeer anlaşmanın korunması için ciddi bir irade vardır. Londra yönetimi nükleer anlaşmanın öneminin farkındadır ve tüm baskılar ve engellere rağmen bu anlaşmanın korunması için çaba sarfediyor.

İranlıar AB’nin nükleer anlaşma konusundaki tavrına şüpheyle yaklaşıyor. Anlaşmanın korunmasında hangi engeller söz konusdur? Nükleer anlaşmanın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğer İranlılar bizim kararlığımız konusunda şüphe duyuyorlarsa şunu söylemem gerekir ki, biz nükeer anlaşmanın korunması için haftalar boyunca çaba sarfederek, ABD’nin anlaşmadan çıkmasının önemli olmadığını gösterdik.

Ziyaret ettiğimiz her ülkede ABD’nin anlaşmadan çıkmasının olumlu bir adım olmadığını bildirdik. Oysaki zamanımız kısıtlıydı. Rusya ve Çin’le nükeer anlaşma konusunda sadık bir şekilde yaptığımız işbirliğine şüpheyle yaklaşmak için bir sebep yoktur.

Almanya ile Fransa’nın İran’la ticaret için yeni finansal mekanizmalar oluşturdukları belirtiliyor. Sizce İngiltere bu adımları destekleyecek mi?

Evet, destekliyoruz. Biz de ticari ve ekonomik alanları desteklemek için yeni mekanizmalar oluşturmak için çalışıyoruz.

İran-İngiltere ilişkilerinin geleceğini nasıl öngörüyorsunuz? Size göre, iki ülke arasındaki ilişkiler nasıl daha iyi bir duruma getirilebilir?

Bildiğiniz gibi birkaç yıl önceye kadar benim burada röportaj yapmam mümkün değildi. Bu inişli çıkışlı yolları geride bıraktık. Benim burada olmam iyi bir konu. 3 bin yıllık eski bir tarihe sahip olan ve bölgede önemli bir rol üstlenen bir ülkeye gelip siz muhabirlerle görüşmekten mutluluk duymaktayım.

İngiltere Parlamentosu’nda birkaç defa İran’a gelen meslektaşlarım var. İranlı ve İngiliz şirketlerin işbirliği ve iki ülke arasındaki kültürel ilişkiler dikkat çekicidir. Bizim Tahran’daki büyükelçiliğimizde güçlü ve diplomatik bir ekibimiz var. Dolayısıyla Tahran-Londra arasındaki işbirliğinin arttırılması için tüm şartlar hazır.

İran ve İngiltere ilişkileri iyi bir durumda. Eğer biz gündemdeki konuları birlikte ele alamazsak iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi bir seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Ancak biz şimdi görüş ayrılıklarımız hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz.

Suriye, Irak, Yemen, Bahreyn ve Yüzyılın Anlaşması gibi Ortadoğu’daki gelişmeler konusunda Amerika ve İngiltere arasında bir ihtilaf var mı?

Bu sorularınızın her birine cevap vermek için yarım saat zaman lazım. Fakat ben kısa bir şekilde sorularınızı cevaplandırmaya çalışacağım. ABD ve İngiltere arasında siyasi ihtilaflar var, ancak anlaşmaya varacak yollar da mevcuttur.

Biz Ortadoğu’da güven ve istikrardan yanayız. Bölgedeki güçler arasındaki çatışma ihtimalinden haberdarız ve bu gerginlikleri azaltmaya çalışıyoruz. Suriye krizi bir sonuca ulaşmak üzere ve büyük ihtimalle bu ülkedeki savaş sona erecektir. Yemen’deki kargaşaların da en yakında sona ermesini istiyoruz.

Ortadoğu’daki barış süreci İngiltere için büyük önem taşımakta. Uzun süredir İsrail ve Filistin meselesiyle uğraşıyoruz ve bu da apaçıktır. Biz iki devletli çözümü destekliyoruz. “Kudüs”, İsrail ve Filistin arasındaki müzakerenin konusunu teşkil edecek.

Bölgede güven ve istikrarı sağlayabilecek kararlarda biz ABD’yi destekliyoruz. Farklı alanlarda ihtilaflarımız olabilir, ancak çözüm yollarını dikkate almalıyız.

Ortaklarımızın İran konusunda farklı görüşleri vardır. Biz bu meseleler için çözüm yolları arayışındayız.

Röporaja eklemek istediğiniz bir konu var mı?

İyi sorularınızla bana düşücelerimi ifade etme fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim. İran’ın Afganistanlı mülteciler için hazırladığı imkanları yakından görmek isterim. Tabii ki mülteciler için bu olanakları hazırlamak pek de kolay değil.