Yayınlama Tarihi: 3 Aralık 2018 - 18:06

Petrol fiyatları aşağı çekilir, ancak nereye kadar? Suudi Arabistan milli kaynaklarını ne zamana kadar savuracak? gibi sorular ortadayken Suudilerin petro dolarları da ABD bankalarını dolduruyor.

“Petrol fiyatları düşüyor. Bu, ABD ve dünya için büyük bir vergi indirimi gibi ve harika. Tadını çıkarın. (Batı Teksas tipi petrolün varil fiyatı) Kısa süre önce 82 dolardı şimdi 54 dolar. Teşekkürler Suudi Arabistan. Ama haydi daha aşağı çekelim” tweetini 21 Kasım’da atan ABD Başkanı Trump’a Suudilerin “Artık ne zamana kadar?” diye sorması gerekmiyor mu?

Petrol fiyatları aşağı çekilir, ancak nereye kadar? Yıllardır İran korkusuyla yağmalanan Suudi Arabistan milli kaynaklarını ne zamana kadar savuracak? gibi sorular ortadayken Suudilerin petrol dolarları da ABD bankalarını dolduruyor.

Amerika ile dev silah anlaşmaları imzalayan Suudi Arabistan bununla da kalmıyor, petrol fiyatlarını düşürmek için üretimi hızlandırıyor. Ancak Suudilerin tüm çabalarına rağmen ABD’den diplomatik teamüllere uymayan açıklamalar geliyor.

Trump 3 Ekim’de Mississippi eyaletindeki Southhaven'da gerçekleştirdiği bir mitingde yaptığı konuşmada "Kral Selman’ı severim, ama ona dedim ki, ‘Bak Kral seni koruyoruz. Biz olmasak orada (iktidarda) 2 hafta bile duramazsın. Ordun için ödeme yapmalısın" ifadelerini kullanarak, Suudilerin hediye ettiği milyarlarca doların yine de ABD için yeterli olmadığını ima etmişti.

Kaşıkçı meselesine geldiğimizde ise Prens Selman’ı temize çıkarmak için Yemen’deki savaşın durdurulması gibi konuları güdeme getirerek olayın unutulmasına çalışan Trump yönetiminin Suudi Arabistan’a ne kadar fatura kestiği de merak konusu.

Dünya kamuoyunun baskısına rağmen Trump, Prens Selman gibi ABD’ye milyarlarca dolar temin edebilecek bir alternatif bulmayıncaya kadar bu cinayeti örtbas etme arayışında olmaya devam edecek. Fakat ABD bu hususta bazen zor durumlarla da karşı karşıya kalabilir. Çünkü Ankara’nın Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili verileri azar azar bulup açıklaması bu meselenin gündemden düşmesine izin vermiyor.

Konuya geri dönelim. Suudiler ABD’ye niçin para ödüyor? Olası saldırıları önlemek için mi?

Suudi Arabistan Krallığı'nın kuruluşundan şu ana kadar İran’ın bu ülkeye saldırmadığı tarih sayflarında kaydedilmiştir. İran İslam Devrimi’nin zaferinden itibaren de iki ülke arasında farklı nedenlerden dolayı kimi zaman gerginliğin tırmanmasına rağmen yine de bir savaş yaşanmamıştır.

Peki, Suudiler, endişelerini gidermek için daha kolay bir yol seçemezler mi? Mesela İran’la masaya oturup mevcut sorunların çözüm yollarını değerlendirmek gibi. Bu görüş pek kolay olmayabilir, ancak ABD’ye yüz milyarlarca dolar para ödemekten daha mantıklı.

İranlıların ara sıra Suudilere diyalog sinyalleri vermesine rağmen Suudi Arabistan’dan bu hususta olumlu yanıtlar gelmiyor. Tahran-Riyad arasındaki ihtilafların çözüldüğü takdirde İslam dünyasındaki bazı sorunlar da giderilerek, daha huzurlu ve istikrarlı bir bölgeye tanık olabiliriz.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin 24 Kasım’da Tahran’da düzenlenen İslami Birlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada Suudi Arabistan’a İran politikasını değiştirme çağrısında bulumuştu.

Ruhani, konuşmasında Suudi yetkililere seslenerek, “Neden milli kaynaklarınızı ABD’ye hediye ediyorsunuz. Sizin bölgedeki düşmanınız kimdir? Biz tüm gücümüzle saldırgan güçler ve terör örgütleri karşısında Suudi Arabistan halkını savunmaya hazırız. Bütün bölge halkına yardım ettiğimiz gibi Suudi Arabistan’a da yardım ederiz, onlardan 450 milyon dolar para istemeyiz, hakaret etmeyiz. Onları kardeşimiz olarak biliyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Ruhani’nin sözleri iki ülke arasındaki mevcut sorunların çözülmesi için diyaloga zemin hazırlayabilir. Bu şu demektir ki, İran-Suudi Arabistan gerilimi silahlarını satabilmek için uygun piyasalar arayan ülkeler dışında kimsesye bir kazanç sağlamayacak.

Artık İslam dünyasında daha olumlu bir atmosferin oluşması zamanı gelmedi mi? Suudi Arabistan’ın Yemen savaşını durdurarak İran’la görüşmeleri başlatması bölgede istikrarın sağlanması için ilk adım olabilir. İran-Suudi Arabistan geriliminin çözüm yolu belki Farsça bir atasözden geçer: “Elle çözülebilecek düğümü dişle çözmezler.”

Bir başka ifadeyle Suudi Arabistan hoşgörülü bir bakış açısıyla Tahran yönetimiyle birlikte çözebileceği sorunları ABD için yüksek bir gelir kaynağı yapmayabilir.

Kaynak: Aydınlık Gazetesi - İranlı gazeteci Murtaza Kerimi