Azar MAHDAVAN: Son günlerde İran Meclisi’nde alınan bir karara göre, “iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak kadar üretimi yapılan benzer malların ithalatını yasaklama" tasarısı onaylandı. Bu tasarı Anayasayı Koruma Konseyi’nde incelenerek, onaylandıktan sonra yürürlüğe girip 2021 yılının sonuna kadar uzanan bir süreyi kapsayacak. Ancak Türkiye bu yasanın iki ülke arasındaki ticari ilişkileri etkileyeceğinden endişeleniyor.
Bu konuda çeşitli bildiriler ve röportajlar sunan bazı Türk medya kuruluşları İran meclisinde onaylanan yasa tasarısının uygulamaya girmesi takdirde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere zarar verileceğine inanmaktadır. Ancak İran ve Türkiye Ticaret Odası Genel Sekreteri Seyyid Celal İbrahimi, Mehr Haber Ajansı’na verdiği röportajda bu yasanıın iki ülke arasındaki ticari ilişkiler üzerinde kötü etki bırakmayacağını ve tam tersine bu münasebetleri güçlendireceğini söyledi.
İbrahimi sözlerinin devamında “Bu yasanın onaylanması yerli ürünlerin üretilmesi için önemli bir hamle olarak iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyecek. İç piyasanın ihtiyacını karşılayacak kadar üretimi yapılan benzer malların diğer ülkelerden tekrar ithal edilmesi gerekmiyor. Ama böyle bir yasa uygulanmazsa yerli üretimimize doğrudan zarar vermiş oluruz” diye konuştu.
Türkiye ve diğer ülkelerin de İran gibi buna benzer yasalara sahip olduğunu belirten İbrahimi “Türkiye çevresel veya ekonomik açıdan uygun olmayan ve ülkede benzeri olan ürünleri üretmiyor veya sahip olmayan fosil yakıtlı ürünleri çok düşük tarifelerle ülkeye ithal ediyor. Türkiye gümrük tarifelerini arttırma yoluyla bir yandan ülkede benzeri olan mallardan daha fazla fayda elde ediyor diğer yandan da bu malların ithalatını önleyerek, yerli üretimini destekliyor” açıklamasında bulundu.
İranlı yetkili ilaveten “Bence bu tasarı daha önce onaylanmalıydı. Ancak yerli üreticilerin de bu bağlamda doğru adımlar atarak, ürünlerini daha kaliteli yapmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İran ve Türkiye Ticaret Odası Genel Sekreteri söz konusu yasanın uygulanması surette iki ülke arasındaki ilişkilerin güçleneceğine atıfta bulunarak, “Belki Türk yatırımcılar İran’da benzeri olan bazı malları ithal edemezler ama iki ülkenin doları kaldırma ve ulusal para birimiyle ticaret yapma isteği dikkate alındığında, İran'a yatırım yapamakla birlikte daha fazla fayda sağlayabilirler. Çünkü İran’da işçiye ödenen maaş Türkiye’den daha ekonomiktir. Türkiye'de bir işçinin yıllık geliri 14 bin dolar iken İran'da bu rakam 5 bin dolar civarında. Sonuç olarak bir Türk yatırımcının İran'da bu konuda harcadığı para Türkiye'den daha karlıdır. Mal taşıma maliyetini hesaba katsak bile, Türkiye'deki yakıt fiyatının İran’dan 7 kat daha yüksek olması nedeniyle İran’daki ortak girişim yabancı yatırımcılar için yararlı olacak” dedi.
Kaçak malların girişine dikkati çeken İbrahimi sözlerini şu şekilde sürdürdü: Son yıllarda Türkiye’den İran'a giysi ithalatını engellemek için olumlu önlemler alınmıştır. Ancak neredeyse bu ithalat daha engellenme noktasına gelmemiştir. Türkiye bu açıdan İran’la karşılıklı dikiş etkileşimi yapabilir. Yani seri Kumaş ürettiği için Türkiye'nin İran’daki serbest bölge piyasalarında ortak marka giysiler dikmesi faydalı olur.
İbrahimi ayrıca Türk mallarının ithalatına ilişkin şu ifadelerde bulundu: İran’a gelen ürünlerin çoğu geleceğe dönük yatırım değerine sahip olarak tüketilebilir değil. Bundan dolayı İran’ın bu ürünlerden faydalanması yıllar alıyor. Sadece ülkede üretimi olan benzer malların ithalatına yasaklama kararı uygulanacak. Sonuç olarak Türkiye’nin böyle bir yasanın onaylanmasından endişe duymasına gerek yok.
Çeviri: Rüya FEREYDUNİ