Söz konusu tören çocukların ergenlik çağına denk geliyor. Bu dönem aslında erkek ve kız çocuklarının manevi değerlerini öğrenmeye başladıkları ve daha iyi bir insan olabilmek için kendi sorumluluklarını üstlendikleri dönemdir. Bu tören her yıl çocuklara dini görevlerini üstlenebilecek kadar büyüdüklerini göstermek için ülkenin dört bir yanında okullarda düzenlenen bir uygulamadır.
Hiç kuşkusuz bütün öğrenciler okulun tatlı hatırlarının yanında bu anıya da yer vererek her zaman bununla ilgili konuşacak sözleri var. Bu yıl da her sene olduğu gibi Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a) şehadet yıldönümü ile eşzamanlı olarak ülke genelinde 9 yaşı doldurmuş ve 10 yaşlarına yeni başlayan kız çocukları için ibadet kutlaması gerçekleşti.
Söz konusu dini inancın yapılmasına tanıklık eden kentlerden biri de Tahran'a bağlı Pakdeşt kentiydi. Bu merasim dokuz yaşlarını yeni doldurmuş olan ilkokul 3. Sınıf öğencilerinin katılımıyla gerçekleşti. Çarşafları ve namaz minderleri aynı olan öğrencilerin gözleri etrafa mutluluk saçıyordu. Her şeyin mükemmel olduğu bu günde öğretim görevlileri de çoktan hazırdı.
Törene aynı zamanda oyun yazarı olarak da bilinen Hacı Mehdi Ekberi adlı bir din adamı katılarak, çeşitli programlarla öğrencilerin mutlu olmasını sağlıyordu.
Törene katılan genç din adamı ayrıca öğrencilerin bundan sonra dini görevlerini yerine getirmeleri için esprili bir şekilde şarkı sözleri söyleyerek, onları eğitmeye çalışıyordu. Ancak bu dini törenin en ilginç yanıysa yarışma bölümüydü. Ekberi bu bölümde isimleri Fatma ile Zehra olan öğrencilere mahrem ve mahrem olmayan akrabalarını sorup ardından da onları birer hediye ile sevindirdi.
Törenin sonundaysa öğrenciler birlikte Hacı Ekberi'nin öncülüğünde cemaatle namaz kılıp dua ettiler.
Kur’an-ı Kerım’i ezberleme çabası
Kur'an-ı Kerim'i ezberleme çabasında olan Hedise'yse 9 yaşını yeni bitirmiş öğrencilerden biriydi. Ona ne zaman namaza başladığı sorulunca yaklaşık bir ay önceden ciddi bir şekilde büyük anne va babasının arkasında namaz kıldığını söyledi.
Yegane de törene katılan diğer öğrencilerden biriydi. O da törene katılma sevincini biraz utanarak dile getirdi ve başörtüsüne daha da dikkatli olacağını söyledi.
Yegane’ye namaz kılıp kılmadığı sorulunca yanındaki Zeynep hemen yüksek sesle “Ben namaz kılmayı biliyorum çünkü annem bana birkaç ay önce öğretti. Ayrıca okulda da her gün öğlen namazı kılıyoruz. Ben Kur’an okumayı bile çok iyi biliyorum.” diye soruya cevap verdi.
Kevser de aynen arkadaşları gibi ergenlik yaşına gelmeden önce anne ve babasıyla birlikte camide namaz kılmaya başlamıştı. O da Zeynep gibi Kur’an okuduğunu ve şu anda da 30. cüzündeki sureleri ezberlemeye çalıştığını söyledi.
İslam mutluluk dinidir
Tören kapsamında Mehr Haber Ajansı’na röportaj veren Hüccetül İslam vel Müslimin Mehdi Ekberi, böyle törenler yapılmasının olumlu olduğuna dikkati çekerek, “Bu tür kutlamalar öğrencilerin güzel anılarla dini görevlerine başlamasını sağlıyor.” ifadesini kullandı.
Ekberi sözlerini şöyle sürdürdü: İslam mutluluk dinidir. Bence bu mutluluğun gösterilmesi gerekiyor. Gençlerin ibadet kutlamaları adıyla yapılan bu törenlerle İslam’a ilgi göstermeleri çok değerlidir.
İlkokul 3. sınıf öğretmeni olan Ekrem Haşiminejad da bu törenin yapılmasından gayet memnun olduğunu belirterek, bunun çocukların dini görevlerini yerine getirmek için uygun bir zemin hazırladığını aktardı.
Törenin sonunda da öğrencilere ömür boyu unutulmayacak hediyeler sunuldu.
Çaviri: Ruya FEREYDUNİ
Röportaj: Azar MAHDAVAN