İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kasımi, “AB’nin kurduğu Ticari İşlemleri Destekleme Kurumu (INSTEX) mekanizması sadece ilaç ve gıda ürünlerine hizmet sunuan bir mali kanal değil.” dedi.

ABD’nin 2018’de nükleer anlaşmadan geri çekilmesinin ardından Avrupalılar İranlı yetkililerle yapılan çeşitli görüşmelerde, ABD’nin tek taraflı yaptırımlarını aşıp İran’ın nükleer anlaşmayla ilgili çıkarlarını sağlayabilmek için Özel Amaçlı Mekanizma (SPV) olarak bilinen özel bir mali mekanizma kuracaklarını ortaya koydular.

Bugüne kadar İran’ın nükleer anlaşma konusunda verdiği tüm taahhütlerine bağlı olmasına karşın Avrupa tarafı siyasi yaklaşımlarında mevcut anlaşmayı destekleyerek pratikte sözlerini yerine getirmemiş ve tüm vaatlerine rağmen daha önce bahsettiği 'özel amaçlı mekanizma' (special purpose vehicle – SPV) kanalının yerine daha güçsüz olan Ticari İşlemleri Destekleme Kurumu (INSTEX) mekanizmasının uygulamaya geçeceğini ilan etmiştir.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, söz konusu mali mekanizma ve gündemdeki konuları Mehr Haber Ajansı’na değerlendirdi.

* ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesine rağmen Avrupalılar siyasi duruşlarında İran'la işbirliği ve nükleer anlaşmayı destekliyorlar, ancak pratikte mali kanal konusunda çok geç kaldılar, onların bu davranışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Stratejik bir hata yapıp İran’ın da anlaşmadan çekileceğini sanan ABD, İran karşıtı fikir birliği sağlayarak BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarını yeinden devreye sokmayı hayal ediyordu.

Biz ise izzet, ulusal menfaat ve mantığa dayanan 3 ilkeyle anlaşmadan ayrılmadık. Elbette ki uluslararası toplum dahil Avrupalılar da kendi özel gerekçeleriyle nükleer anlaşmanın korunmasını istiyordu.

Avrupa ülkeleri özellikle İngiltere, Almanya ve Fransa, ABD’ye yönelik kendi statüsü ve bağımsızlığı için mevcut nükleer anlaşmayı korumaya çalıştı. Avrupalılar söz konusu anlaşma kapsamındaki tüm taahhütlerini ABD olmadan yerine getirmek amacıyla mali mekanizmayı ortaya koydular. Onlar kısa sürede bu kanalı yürürlüğe sokabileceğini düşünüyorlardı fakat tüm vaatlerine rağmen mali kanal belirledikleri sürede uyuglama aşamasına geçemedi.

* Avrupa’nın açıkladığı ilaç ile gıda gibi sınırlı ürünleri kapsayan Ticari İşlemleri Destekleme Kurumu (INSTEX) mekanizması hakkındaki yorumunuz nedir?

- Bunu Avrupa’nın attığı ilk adım olarak kabul ediliyoruz. Umarız bu mekanizma en kısa sürede uygulama aşamasına geçer.

Hiç şüphesiz mekanizmanın ilaç ve gıda ürünlerini kapsadığını öne süren bazı mahfillerin iddiaları doğru değil, çünkü bu ürünler ABD’nin uyguladığı yaptırımlar listesinde bulunmuyor.

Avrupa’nın (mali kanalla ilgili) kendi potansiyeller ve yeteneklerini iyi şekilde kullanarak bahsettiği değerlerlerini koruyabilmesini umuyoruz.

* Bazı Avrupalılar INSTEX’ın İran'ın Kara Para Aklamanın Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu'na (FATF) katılımıyla bağlantılı olduğunu ileri sürüyorlar, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Dünyadaki ülkelerin çoğunluğu bu mekanizmayı (FATF) kabul etmiştir, elbette İran da kendi iç düzenlemelerine göre buna katılmazsa pek çok uluslararası ticaret ilişkisini iyi şekilde yürütemez. Fakat, diğer ülkeler şart olarak sizden ülkenin yasalarına ve politikalarına aykırı olan bazı kurallar uygulamanızı isterse bu kabul edilemez.

* Bazı Avrupa ülkeleri, İran'ı birer güvenlik tehdidi olarak tanımlayıp füze programı ve bölgesel meseleleri bahane ederek İran’a baskı uygulamaya çalışıyor, size göre bu konu gelecekte onlarla İran arasındaki ilişkileri nasıl etkileyecektir?

- Maalesef Avruapa’daki bazıları için bağımsız ve güçlü İran’ı göremek kolay değil. Dolayısıyla füze savunma gibi konuları gerekçe gösterip İran’ın bölgedeki nüfuzu ve gücünü azaltabilmek için ülkemizin baskı altında olmasını istiyorlar ki asla gerçekleşmeyecektir.

Kanaatimce Avrupalılar bölgedeki silahlanma yarışının artması konusunda ciddi şekilde endişe duyuyorsa, bölgede silah alımına büyük bütçe ayıran bazı ülkelere odaklanmalı. İran’ın caydırıcılık amaçlı olan askeri gücü tamamen ülkenin savunması içindir.

Çeviri: Muhammed BURHAN

Röportaj: Mohammad Mahdi Malaki