Haftalık basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Bugün sabah saatlerinde düzenlediği haftalık basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, Dışişleri Bakanı Zarif’in istifasıyla ilgili olarak, “Bu konuda gerekenleri daha önce anlattım. İstifa meselesi kişisel nedenlerden veya Cumhurbaşkanı Ruhani’yle ortaya çıkan herhangi bir anlaşmazlık olayından kaynaklanmıyor; dolayısıyla Dışişleri Bakanlığının itibarını yükseltmek için gerçekleşti.” ifadelerinde bulundu.

İran’ın bölgedeki hegemonyasını azaltmak için yapılan baskıları değerlendiren Kasımi sözlerini şöyle sürdürdü: ABD ile Siyonist Rejim’in odaklandığı İran’ın bölgesel hegemonyasıyla nüfuzu halkımıza dayanıyor; özel bir uygulamaya gereksinim duymadan manevi bir boyuta sahip olan bu girişim bir veya iki ülkenin isteği üzere değişemez. İran diğer ülkelerin şart dayatabileceği bir ülke dğil; ülke içiyle dışında uyguladığı politikalar havzasında onlardan izin almaya gerek görmüyoruz; biz sahip olduğumuz bağımsızlık ilkesini göz önünde bulundurarak bölgesel ve küresel poltikalarımızı durmadan ilerleteceğiz.

Suudi Prens Muhammed bin Selman’ın geçen haftaki Pakistan ziyaretine de işaret eden Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü şöyle dedi: Pakistan’la aramızdaki ilişkiler geçmişe dayanırken iki komşu ülke olarak karşılıklı hoşgörüyü dikkate almaktayız. Son günlerdeki olaylar ise İslamabad yöneticilerinin isteği dışında gerçekleşmiştir. Fakat biz onlardan bu konuda ortak sınırların güvenliğini sağlamaları meselesini ciddiyetle takip etmelerini istedik.

Hindistan ile Pakistan arasındaki krizi de gündeme taşıyan Behram Kasımi, “İki ülke arasındaki polimiğe ilk baştan beri karşı olduğumuzu anlattık. Küresel gelişmeleri dikkate alıp söz konusu krizin kimsenin yararına olmadığını düşünerek bu ülkelerden barışçıl yollarla sorunlarını gidermeye çalışmalarını talep ettik.” diye konuştu.

Kasımi ülkede çok tartışılan FATF konusunu da şu şekilde yorumladı: Ekonomik sorunlarımız bir sürü nedenden kaynaklanmaktadır. FATF’in onaylanması ise bu yönde mali sevkiyat ve bankacılık ilişkilerimizi düzeltebilir. Bu konvansiyona katılmayı daha doğru bulup katılmamamız suretinde karşılaşacağımız sorunları giderebileceğini düşünüyorum.

Sözlerinin devamında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Tahran ziyaretine de değinen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Bu tür ziyaretlere ilişkin alınan güvenlik önlemleri dolayısıyla önceden bir duyuru yapılmıyor. Böylece sözü geçen ziyaret doğru bir şekilde yapılırken doğal olarak bilmeleri gereken kişiler olayın gerçekleşeceği konusunda bilgi sahibiydi.” ifadelerinde bulundu.