İngiltere Başbakanı Boris Johnson, aralarında iki eski maliye bakanı ile Winston Churchill'in torununun da bulunduğu 21 muhalif milletvekilini partinin parlamento grubundan ihraç etti.
Johnson, dün parlamentoda yapılan kritik oylamada muhalefet partileriyle birlikte hareket eden 21 milletvekilini Muhafazakar Parti'nin parlamento grubundan ihraç yoluna gitti.
İhraç kararı aralarında eski maliye bakanları Philip Hammond ile Ken Clark, eski adalet bakanı David Gauke ve Winston Churchill'in torunu Sir Nicholas Soames'ın da yer aldığı 21 milletvekiline telefonla bildirildi.
Dün bir milletvekilinin Liberal Demokrat Parti'ye geçmesiyle hükümet çoğunluğunu kaybeden Johnson, ihraç kararlarının ardından parlamentoda iyice zayıfladı.
Muhalefet partilerinin bugün parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasından ülkenin AB'den anlaşmasız ayrılmasını önleyecek bir yasa tasarısını geçirmeye çalışması bekleniyor.
Avam Kamarası'nın yasama işlemlerini bugün tamamlaması halinde tasarı parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarası'na havale edilecek.
Muhalefet partileri perşembe günü Lordlar Kamarası'ndaki süreci de hızla tamamlayarak, tasarıyı cuma günü yasalaştırmayı hedefliyor.
Çıkarılacak yasanın, İngiltere ile AB arasında bir Brexit anlaşmasına varılamaması halinde hükümeti AB'den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakacak şekilde formüle edilmesi bekleniyor.
Erken seçim
Avam Kamarası'nda, parlamento gündemini belirleme yetkisini hükümetten alıp milletvekillerine veren teklif dün akşam 301'e karşı 328 oyla kabul edilmişti.
Başbakan Johnson, dünkü oylamanın ardından yaptığı konuşmada, parlamentonun anlaşmasız Brexit'i önleyecek bir yasa çıkarması halinde ülkeyi erken seçime götürmek için bir teklifi parlamentoya sunacağını açıkladı.
Ancak İngiliz yasalarına göre erken seçim kararı parlamentoda 3'te 2 çoğunlukla alınabiliyor. Boris Johnson'ın, erken seçim kararı için muhalefetin desteğini alma zorunluluğu bulunuyor.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise anlaşmasız Brexit'i kesin bir şekilde önlemeden önce erken seçim kararına destek vermeyeceğini ilan etti.
Muhtemel bir erken seçim için 15 Ekim tarihi işaret ediliyor.
"Parlamento darbesi"
Başbakan Johnson, geçen hafta parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim tarihlerinde 5 hafta tatil etme kararı almıştı. Johnson bu adımıyla milletvekillerine anlaşmasız Brexit'i önleyecek yasa çıkarmak için yeterli zamanı bırakmamayı hedefliyordu.
Parlamentoyu tatil kararı muhalefet partileri tarafından "darbe" diye nitelendirilirken, hafta sonunda İngiltere'de 30'dan fazla kentte protesto gösterileri düzenlenmişti.
Boris Johnson'ın talebi, İngiltere ve İskoçya'da mahkemeye de taşındı. Aralarında eski başbakanlardan John Major'ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum temsilcisinin, Johnson'ın kararına karşı açtığı ortak davalardan 2'sinin de bu hafta görülmesi bekleniyor.
Brexit süreci
Başbakan Johnson, 31 Ekim'de anlaşma olsun veya olmasın İngiltere'yi AB'den ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor.
Eski Başbakan Theresa May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması parlamentoda 3 kez reddedilmişti.
Johnson, May'in istifa kararı almasının ardından Muhafazakar Partinin yaklaşık 150 bin üyesinin oylarıyla başbakanlık görevine seçilmişti.
İngiliz parlamentosu, 29 Mart'ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit'i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet AB'nin de onayıyla Brexit'i 31 Ekim'e ertelemişti.
İngiltere, 2016'daki referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oyla AB'den ayrılma kararı almıştı.
Kaynak: Time Türk