İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Suudi Arabistan ile İran arasındaki müzakereleri, Suriye Anayasa Komitesini ve Barış Pınarı Harekatı'nı AA muhabirine değerlendirdi.
Suriye Anayasa Komitesinin ilk toplantısını 30 Ekim'de İsviçre'nin Cenevre kentinde yapacağını hatırlatan Musevi, "Anayasa Komitesi toplantısının, Suriye krizinin çözümünü sağlayacak siyasi süreçte esaslı adımların atılması için bir başlangıç olmasını diliyoruz. Siyasi süreçte sağlam ve güçlü adımlar atılmalıdır. İran, Suriye'deki siyasi süreci tüm gücüyle desteklemektedir." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin bu güvenlik endişeleri anlaşılırdır"
İran'nın komitenin oluşumunu ve hazırlık sürecini desteklediğini belirten Musevi, bölgedeki gelişmelerin anayasanın hazırlanmasına olumsuz bir etki yapmamasını temenni etti.
Suriye'nin kuzeyindeki krizin başından itibaren Astana sürecinin etkili bir ülkesi ve Suriye'deki ateşkesin garantörlerinden biri olan İran'ın, gerginliğin mevcut bölgesel anlaşmalar çerçevesinde düşürülmesi için olumlu bir rol oynamaya çaba gösterdiğini savunan Musevi, "Türkiye'den askeri yollara başvurmaktan sakınmasını istedik. Türkiye, sahip olduğu güvenlik endişelerine dayanarak askeri operasyonu başlattı ve bunun geçici bir süre için olduğunu açıkladı. Türkiye'nin bu güvenlik endişeleri anlaşılırdır ancak İran bunun çözümünü askeri adımlarda görmemektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Çözümü müzakere, diyalog ve barışçıl yollarda gördüklerini ve sorunun tüm taraflar arasındaki müzakerelerle çözülmesi için gayret gösterdiklerini aktaran Musevi, "İran; Türkiye ve Suriye'nin endişelerini giderecek, halklara yardımcı olacak ve gerginliğin düşürülmesine hizmet edeceğine inandığı her türlü çabaya katılacak ve destekleyecektir. İran, bu noktada tüm tarafların görüşlerini birbirine yaklaştırmak için yardımcı olacaktır." dedi.
"İran ile Suudi Arabistan arasındaki ihtilaflar azaltılırsa bunun dünyaya faydası olacaktır"
İran ve Suudi Arabistan, bölgenin ve İslam dünyasının iki önemli ülkesi olarak bilindiğini ve o yüzden aralarındaki ihtilafların bölgeyi de etkilediğini ifade eden Musevi, "İran ile Suudi Arabistan arasındaki ihtilaflar azaltılır, müzakere yapılır ve yanlış algılar giderilirse bunun hem iki ülkeye hem bölgeye hem de dünyaya faydası olacaktır." diye konuştu.
İran ile Suudi Arabistan'ın görüşlerini birbirine yaklaştırmak isteyen ülkelerin, gerginliğin düşürülmesi ve olumsuz yargıların giderilmesi için iyi niyetle kendileriyle müzakere ettiğini ve Tahran'ın da bu girişimleri ve çabaları olumlu karşıladığını aktaran Musevi, şunları anlattı:
"İran, hem ara bulucular vasıtası ile hem de direkt olarak mevcut sorunların çözülmesi için Suudi Arabistan ile müzakereye hazır olduğunu bildirdi. İran, üçüncü ülkelerin halihazırdaki durumu kötüye kullanmaması için görüşmeye hazır olduğunu ifade etti. Bu noktada çaba gösteren ülkelerin girişimlerini takdirle karşılıyoruz."
İran'ın açıkladığı Hürmüz Barış Girişimi planının Suudi Arabistan'ı da kapsadığını ve Riyad yönetiminin bu planın içeriğini dikkatle incelemesini isteyen Musevi, "Gerek bu plan gerekse başka projeler kapsamında istikrar ve huzurun temini için bölge ülkeleriyle ikili ve çoklu görüşmeler yapabiliriz." dedi.