İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bugün sabah saatlerinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, İran’ın son 41 yıl boyunca en zor yaptırımlara maruz kaldığını belirterek bu yaptırımları en aza indirmeye çalıştıklarını söyledi.
Ruhani, eski ABD Başkanı Barak Obama ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine değinerek, “Bu görüşme yapılmadan 100 gün içerisinde müzakere edemezdik. New York ziyareti sırasında danışmanlarımın isteği üzerine müzakereleri ilerletmek için eski ABD Başkanı Obama'nın telefonuna cevap verdim. Bu telefon görüşmesi müzakere treninin hareket etmesi için çok güçlü bir lokomotifti” ifadelerinde bulundu.
Ruhani sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu görüşmede üç konuda müzakere etmeye hazır olmadığımızı söyledim. Ancak ilk konu yani nükleer konusunda müzakerelerin olumlu bir şekilde sürdürülmesi durumunda diğer iki konu hakkında da müzakere edeceğimizi açıkladım. Böylece 100 günden daha kısa bir sürede geçici "Cenevre Anlaşması"nı imzaladık. Bu anlaşma çerçevesinde birçok alanda İran’a yapılan bazı yaptırımlar geçici olarak ortadan kaldırıldı. Bunun yanı sıra elde ettiğimiz diğer başarı da uranyum zenginleştirme hakkına sahip olmamızdı.”
Suudi Arabistan ile İsrail’in ABD’yi nükleer anlaşmadan çıkması için etkilediğini belirten Ruhani, “İsrail ve Suudi Arabistan Beyaz Sarayı nükleer anlaşmadan çıkarak bize en eğır baskılar uygulama kışkırtan ana etkenlerdi. Onlar geçtimiz yıl uygulanan en zor yaptırımlarla İran hükümetinin en kısa sürede yıkılacağını düşünmüştüler” ifadelerini kullandı.
ABD'nin nükleer anlaşmadaki taahhütlerine bağlı kalmadığını dile getiren Ruhani, İran'ın anlaşma çerçevesinde nükleer taahhütlerini askıya aldığını söyledi.
Ruhani ilaveten müzakere kapısının açık olduğunu belirterek, ABD'nin İran'a karşı uyguladığı tüm yaptırımları kaldırması durumunda bu ülkeyle müzakere edeceklerini bildirdi.