Mehdi Azizi - Salgın krizinin başlangıcında, Türkiye'de hiçbir koronavirüs vakası görülmediği öne sürüldü. Bazı Türk medya kuruluşları konuyu Türkiye'nin sağlık altyapısı ve hazırlıklı olma durumuna bağlarken, bazıları ise Türk yetkililerin koronavirüs verilerini sakladığını kaydetti. Osya ki Türkiye özellikle İstanbul önemli bir turizm merkezi ve yabancı turistlerin tercih ettiği tatil rotası. 2019 istatistiklerine göre Türkiye 34 milyar dolar gelirle dünyada en çok yüksek turizm potansiyeline sahip ülkelerden biri. Türkiye’nin aynı yılda toplam 51,7 milyon ziyaretçi ağırladığı belirtiliyor.
Ancak Türkiye'nin korona salgını hakkındaki siyasi bakışının ortaya çıkması çok uzun sürmedi ve 10 Mart'ta ilk vakanın görülmesiyle birlikte Türk vatandaşlar arasında panik havasına neden oldu.
Şu anda kadar Türkiye’de 47 binden fazla kişiye koronavirüs tanısı konulurken 1,006 kişi ise yaşamını yitirmiştir. Türk hükümetinin salgınla iligli gizlilik yaklaşımı nedeniyle koronavirüs rakamlarının artmaya devam edeceği öngörülüyor.
Bu arada, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında koronavirüsün gerçek istatistikleri konusunda kriz var. Ankara, Umre konusunda Suudilerin gerçek verileri açıklamadığına inanıyor. Suudiler ise Türkiye'yi gerçek verileri saklamakla suçluyor.
Görünüşe göre, bu durumda da iki bölgesel rakip, bölgesel etkinliğini kanıtlamak, bölgedeki oyunun kurallarını değiştirmek ve diplomatik yeteneklerini geri kazanmak için hiçbir çabadan kaçınmıyor.
Herhangi bir bölgesel olaydan siyasi imtiyaz alıp iç sorunları düzeltmek için yararlanan Ankara ile Riyad yönetimi bu sefer de korona salgınını politik bir fırsat olarak görüyor.