Rüya Fereyduni- Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, 30 Nisan’da Lübnan Hizbullah Hareketi'ni terör örgütü ilan ederek, ülkedeki siyasi kanadının faaliyetlerde bulunması yasakladı.
Yasak kararın ardından Hizbullah mensuplarının buluşma yerleri olduğu söylenilen birkaç cami ve derneğe baskın düzenlenerek Hizbullah adına çalışanlar gözaltına alındı.
Almanya geçen yıl siyonist rejimin tüm diplomatik baskılarına rağmen Hizbullah'ı terör listesine almayacağını açıklamıştı.
Hizbullah’ın askeri kanadı, 2013 yılında Avrupa Birliği tarafından terör örgütleri listesine dahil edilmişti. ABD ve Siyonist Rejim de, uzun zamandan beri Almanya’ya Hizbullah’ı yasaklaması için baskı yapıyordu.
Mehr Haber Ajansı muhabiri Almanya'nın bu karardan amacının ne olduğunu Türk Gazeteci-Yazar Ramazan Bursa'ya sordu:
- Almanya'nın Hizbullah'ı terörist gruplar listesine almaktan amacı nedir?
Almanya’nın Hizbullah kararını, ABD ve İsrail’in planlarından müstakil olarak değerlendirmek yanlış olur. ABD ve İsrail, İran ve direniş hattıyla mücadelede yeni bir safhaya geçmiştir. Planın ilk aşaması olan azami baskı, bölgede ve Suriye’de zayıflatma safhasının bittiğini söylemek mümkündür. Siyonist İsrail yetkililerinin ve ABD basınında çıkan haberlerin de teyit ettiği gibi ikinci aşamayı başlatmışlardır. Bu aşamada, İran ve direniş cephesinin gücünün maksimum ölçüde zayıflatılması, hareket alanını daraltılması ve etkinliğini kırılması amaçlanmaktadır. İkinci aşamada daha hızlı davranmayı, zamana yaymamayı planlıyorlar. Mümkünse hedefleri Ocak 2021’e kadar bu aşamayı tamamlamak. Almanya’nın Hizbullah kararı da bunun bir parçası olarak değerlendirmek icap eder. Ayrıca Almanya, Avrupa Birliği anlamına gelir. Dolayısıyla, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden benzer kararların gelmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
- Direniş Cephesi ülkeleri Almanya'nın Hizbullah'a karşı kararına nasıl bir tepki gösterdi? Ve Berlin’in bu kararı Hizbullah'ın bölgedeki performansını nasıl etkileyecek?
Almanya’nın Hizbullah kararı, Hizbullah’ın sahadaki faaliyetlerine fazla etkisi olmayacaktır. Fakat Hizbullah’ın siyasette ki varlığına etkileri olabilir. Lübnan’da, Hizbullah’tan rahatsız olan ve Suudi Arabistan’a yakın ve teması bulunan siyasi hareketler siyasi ve ekonomik buhranda olan Lübnan’da, bu durumu Hizbullah aleyhinde kullanabilirler. Başka Avrupa ülkelerinden benzer kararların çıkması, bu süreci hızlandırabilir. Bu yeni dönem İran’ın bölgesel siyasetine de etkisi olacaktır.
- Bazı uzmanlar bu kararın Alman siyaseti ve çıkarlarından daha ziyade Siyonist Rejim’in yararına olduğunu düşünüyorlar. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tartışmaya bile gerek olmayan bir tespit… Bu karar ve buna benzer kararlar, bu kararları alan ülkelerden ziyade İsrail’in işine yarar… Zaten bu ülkeler büyük oranda bu gibi kararları Siyonist rejimin güvenliği için alırlar. Siyonistler, Alman medyasında ve yönetiminde güçlüdürler. Bu hususu da unutmamak icap eder.
- Defalarca İran ve Türkiye sınırında terör saldırısı düzenleyen terör örgütü PKK ve terör uzantılarının Almanya’da bulunduğu belirtiliyor. Sizce Almanya bu gruplarla mücade etmek yerine neden Siyonist Rejim’le mücadelenin ön safında olan Hizbullah’ı terör örgütü olarak ilan etti?
Bu ülkeler kahir ekseriyet ırkçı emperyalizmin kontrolündedir. Dolayısıyla, Siyonist İsrail’in güvenliğini kendi güvenliklerinden daha fazla öncelerler. Biz bu bölgede devamlı Mossad ve CIA’nın faaliyetlerini konuşuruz. BND, bu bölgede en az CIA kadar aktiftir. Almanya, sadece PKK’yı desteklemek ve PKK’lı teröristleri barındırmakla kalmadı, yıllardır Türkiye’de Alevileri İslam dışı bir azınlık göstermek için çalıştı ve bu çalışmaya inanılmaz paralar harcadı. Almanya, her zaman bu bölgede İsrail’in yanında yer aldı, Müslüman ülkeleri zayıflatmak için tüm fırsatları değerlendirmeye çalıştı.