Ham petrol rezervleri bakımından dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip ülkelerinden Venezuela, son yıllarda ülkedeki petrol rafinerileri ABD’nin yaptırımları nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun rafinerilerin çalışamaması nedeniyle ülkedeki benzin sıkıntısını önlemek için İran'dan yardım istemesi üzerine akaryakıt taşıyan 5 tanker Venezeula'ya gönderilmişti.
Bu arada ABD de yaptırım uyguladığı Venezuela ile İran arasındaki ticareti engelleme çabasındadır. İran ve Venezuela, ABD’nin müdahale edebileceği iddialarına rağmen ortak çalışmayı sürdürüyor.
ABD, Venezuela'ya akaryakıt taşıyan İran'a ait 5 petrol tankerini taciz etmekle tehdit etmişti, İran ise buna sert bir şekilde karşılık vereceğini açıklamıştı.
İran’ın Atlas Okyanusu’na ulaşan 5 petrol tankerinden birisi önceki gün ve ikincisi ise dün Venezuela’nın özel ekonomik bölgesine ulaşmıştı.
İran'a ait "Faxon", "Petunia" ve "Clavel" adlı 3 petrol tankerinin de Atlas Okyanusu'nda Venezuela'ya doğru yola devam ettiği belirtilmektedir.
Konuyu ululslararası açısından araştıran Mehr Haber Ajansı muhabırı İran Siyaset Alanı Uzmanı ANKA Enstitüsü Danışma Kurulu Üyesi Dr. Yeşim Demir'e sordu.
İşte Yeşim Demir'in Mehr'e verdiği yanıtlar:
1- Bilindiği üzere ABD'nin tehditlerine rağmen İran'a ait tankerleri Venezuela'ya ulaşıyor. Sizce ABD'nin bu tehditlerinin yasal temeli var mıydı?
Venezuela'nın talebi üzerine Fortune, Forest, Petunya, Faxon ve Clavel isimli tankerlerin ABD tehdidine karşın Bender Abbas'tan Puerto Cabello'ya yaklaşık 1,5 milyon varil akaryakıt taşıması ABD-İran ve Venezuela arasında yeniden gerginliğe yol açmıştır.
İran'dan gelen tankerlere yönelik tehditlerin yasal dayanağı olmadığı gibi bu tehditler uluslararası hukuka da aykırıdır. Şöyle ki, İran'dan tankerlerle taşınan akaryakıt Venezuela halkının temel ihtiyaçlarını giderme adına yapıldığından yasadışı bir nitelik taşımamaktadır. (30 lt.den fazla yakıt alamayan halkın yakıt almak için uzun kuyruklar oluşturduğu görülmektedir.) Dolayısıyla gelen tankerlerin engellenmesi durumunda hem bir devletin egemenlik hakları hem de insan hakları ihlali söz konusu olur.
2- Size göre ABD neden bu tankerlere yönelik tehditlerini gerçekleştiremedi?
Nisan ayı başında ABD, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı suçlarında bir artış olduğunu ileri sürerek Venezuela açıklarına savaş gemilerini göndermişti. Bölgede bulunan ABD Donanmasına ait dört savaş gemisinin İran'dan gelen tankerlere yönelik olası bir saldırı için Karayipler'de konuşlandığı iddia edilmekle birlikte böyle bir eylem olasılığı pek mümkün görülmemektedir. Zira, muhtemel bir saldırıya İran da karşılık verir. ABD'nin, bu tankerlere müdahale edebilmesi için yasal nedenler ileri sürmesi gerekir. Uluslararası suların ihlali, kaçakçılık, korsanlık vs. gibi. Ancak bu nedenlerin mevcut olmadığı görülmektedir.
Tüm gelişmeler ışığında değerlendirdiğimizde, ABD'nin bu süreçte atabileceği adımlar, tankerlere el koymak veya Venezuela ile İran'da petrol ticaretiyle ilgili şirketlere yönelik yaptırım uygulamak olabilirdi. Ancak, ABD halihazırda her iki ülkeye hem şirket hem de kişiler üzerinden yaptırım uygulamaktadır. Neticede, bundan farklı uygulayabileceği bir politikasının olduğu söylenemez. Hem İran'ın hem de Venezuela'nın, ABD'nin yaptırımlar yoluyla izlediği baskı politikasına meydan okudukları görülmektedir. Bu durumun, ABD için imaj zedeleyici bir gelişme olduğu söylenebilir.
3- İran'a ait petrol tankerleri denizde binlerce km.lik bir mesafeyi katedip Venezuela'ya gidiyor. Bazı uzmanlara göre, İran böylece dünyaya özellikle de ABD'ye önemli mesajlar vermek istiyor. Siz bu konuda ne dersiniz?
OPEC'in kurucu üyelerinden biri olan Venezuela, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen petrol üretimindeki düşüş, izlenen başarısız politikalar ve yolsuzluklar nedeniyle ekonomik olarak çöküşe uğramıştır. Bununla birlikte 2019 yılında ABD yaptırımlarına maruz kalmıştır. ABD, İran gibi Venezuela'ya da tek taraflı yaptırımlar uygulayarak petrol ihracatını sıfırlamaya çalışmıştır. Bu nedenlerden dolayı, İran'dan gelen tankerlerle Venezuela, akaryakıt sıkıntısını hafifletmeyi amaçlamaktadır.
İran'ın, Venezuela'ya akaryakıt dışında da yardımları olduğu görülmektedir. Yaptırımlar nedeniyle petrol rafinerilerindeki üretim kapasitesinin düşmesi ve halkın yakıt alımında ciddi sıkıntılar yaşamaya başlaması üzerine İran, geçen ay 310.000 (bpd) varil kapasiteli bir rafinerinin yeniden faaliyete geçmesine yardımcı olmak amacıyla iki uçak yükü ekipman ve kimyasal madde göndermiştir.
Yaptırımlar dolayısıyla uzun zamandan beri ciddi ekonomik kriz yaşayan ve kaybedecek bir şeyi olmadığını düşünen İran ile Venezuela'nın yakın ilişkiler içinde olması uzun zamandan beri ABD'yi rahatsız etmekte ve bu ilişkiyi kendine karşı tehdit olarak algılamaktadır. Son gelişmeler doğrultusunda bakıldığında baskılara karşı dayanışma içinde olan iki ülkenin petrol ticareti, uluslararası sularda serbestçe ticaret yapabilme hakkına sahip olduklarını göstermesi bakımından ABD'ye ve dünyaya bir mesaj özelliği taşımaktadır.