Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, İran ile ABD arasında yapılan tutuklu takası görüşmelerine dair açıklamada bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Seyyid Abbas Musevi, İran ile ABD arasında yapılan tutuklu takası görüşmelerine dair açıklamada bulundu.

Gerçekleşen tutuklu takasının insani boyutu açısından önemli olduğunu belirten Musevi, “Bazı vatandaşlarımız ABD yaptırımlarını delme ve ihlal etme bahanesiyle bu ülkede rehin tutuldu. Bize göre onlar bölye bir şey yapmamıştır, çünkü uygulanan yaptırımlar yasadışı ve temelsizdir” dedi.

"İsviçre hükümetinin yardımlarıyla onlar (İranlı tutuklular) için elimizden geleni yaptık” diyen Musevi, İsviçre’ye verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Musevi sözlerine şöyle devam etti:

“Tutuklu takası görüşmelerden İsviçre hükümeti sorumluydu ve İran ile ABD arasında doğrudan bir görüşme yapılmadı. Bu görüşmeler İsviçre hükümeti aracılığıyla gerçekleşti”

Musevi, “Bu tür konularda İsviçre hükümeti hala hazırlıklı olursa ABD'deki cezaevlerinde tutuklu bulunan diğer İranlıların serbest bırakılması ve yurda dönmesi için işbirliği yapmaya hazırız” ifadelerinde bulundu.

İran'ın ABD ile yeni bir anlaşma konusunda Washington'da yeni bir hükümetin kurulmasını beklememesi gerektiğini ileri süren Trump’ın iddiasına dair Musevi, "ABD’nin iç meselelerinin İran açısından önemli değil. Bu ülkedeki seçimin sonucunun ne olacağını hiçbir zaman beklemedik” açıklamasında bulundu.

Musevi, İran’ın müzakere masasını terkeden ülke olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Onlar İran ile 5+1 ülkeleri arasında sağlanan nükleer anlaşmada bulunuyorlardı. Fakat müzakere masasını terkedip BM'nin 2231 sayılı kararını ihlal ettiler. Onun (Trump) kalması veya gitmesiyle herhangi bir değişiklik olacağını düşünmüyoruz. Bizim için önemli konu onların taahhütlerine uymasıdır. Sözleri önemli değil, zira bugüne kadar verdiği taahhütlerine uymadıklarını gösterdiler”

Musevi, “Üst düzey yetkililerimiz ABD'nin tövbe edip İran halkına verdiği zararları telafi etmesi ve yaptırımları ortadan kaldırması halinde yeniden nükleer anlaşmaya katılabileceğini ön şart olarak bildirmişti” diye konuştu.