Bugün sabah saatlerinde rapor sunmak için meclise giden İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, açık oturumda bir konuşma gerçekleştirdi.
Uluslararası gelişmeler, dış politika ve ekonomik diplomasiyle ilgili açıklama yapan Zarif, “Tüm gücümüzle halkın üzerindeki baskıları kaldırmaya çalışıyoruz” dedi.
ABD’nin İran’a karşı eylemlerini ‘ekonomik terörizm’ olarak nitelendiren Zarif, “ABD’liler, İran’dan bir güvenlik tehdidi oluşturmak için İran halkına karşı tam bir savaş başlatmıştır. Ancak bu savaşta yalnızlaşmışlardır” ifadesini kullandı.
Zarif sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD’nin yapmaya çalıştığı ikinci şey, İran’a karşı bir fikir birliğine varmaktır. ABD Ocak 2018’den geçen haftaya kadar İran’a baskı yapmak için BM Güvenlik Konseyi’ni zorlayarak 4 kez toplantı gerçekleştirmiştir. Ancak Allah’ın lütfu ile tüm bu toplantılarda yalnızlaşmıştır. ABD’nin kargaşa yaratmak için düzenlediği toplantıda BM Güvenlik Konseyi üyelerinin nükleer anlaşma hakkında konuştuklarına tanık olduk. Bunun yanı sıra geçtiğimiz haftaki toplantıda da BMGK'nin tüm üyeleri nükleer anlaşmanın önemine ve ABD politikasının yanlış olduğuna vurgu yaptılar.”
Dışişleri Bakanı Zarif, “ABD’nin üçüncü amacı bölge ve dünyada İran hakkında kara kampanya yürütmektedir” açıklamasında bulundu.
ABD’nin İran’ın dostlarına baskı yaparak bölgedeki menfaatlerini hedef almaya çalıştığını dile getiren Zarif ayrıca, “ABD’nin izlediği en önemli hedef, sistemi etkisiz hale getirmek ve halkı hükümetten ayırmaktır” diye konuştu.
Zarif, Dışişleri Bakanlığında siyasi parti görüşleri olmadığına değinerek, “Dış politika bir grup veya partinin anlaşmazlığı yeri değil. Bu alandaki genel politikalar İslam Devrimi Lideri tarafından tanımlanmıştır” ifadelerinde bulundu.
İran’ın bölgede güvenlik ve istikrar sağlamak için komşu ülkelerle ilişkilerine dikkati çeken Zarif, şunları kaydetti:
“Son 7 yılda komşu ülkelerle en fazla temasımız oldu. Bugün de Türkiye, Rusya, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan, Irak ve bizimle iyi ilişkiler kurmak isteyen güneydeki bazı komuşarla en iyi ilişkilere sahibiz”
Zarif ilaveten huzur ve istikrarın Suriye’ye geri getirmesi için Astana süreci toplantısının önemine değindi.