Yayınlama Tarihi: 1 Ağustos 2020 - 18:01

Lübnan Üniversitesi Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Talal Atrisi, Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE gibi devetlerin bazı Kuzey Afrika ülkelerine müdahalesini değerlendirdi.

Sümeyye Humarbaki - Kuzey Afrika, BAE ve Suudi Arabistan’ın Türkiye ile bir rekabet alanı haline gelmiştir.

Arap Baharı’ndan sonra BAE ve Suudi Arabistan Kuzey Afrika’ya doğrudan müdahale etmeye başladı. Bunun bir nedeni ise iç tehditleri dışa taşımak içindir.

Lübnan Üniversitesi Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Talal Atrisi İran’ın Mehr Haber Ajansı’na verdiği bir röportajda bu konuyu değerlendirdi:

1- Arap Baharı'ndan sonra Fars Körfezi’ne kıyısı olan ülkelerin Kuzey Afrika dahil uluslararası gelişmelere müdahale ettiğine tanık olmaktayız. Bu ülkelerin Kuzey Afrika’ya müdahale etmesinin sebebi nedir?

Fars Körfezi’ne kıyısı olan bazı ülkeler Libya’ya Cezayir, Tunus ve Fas gibi diğer ülkelerden daha fazla müdahale ediyor.  BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkeler Halife Hafteri desteklerken Türkiye gibi bazı diğer ülkeler de Libya Ulusal Mutabakat Hükümetini destekliyor.

Kuzey Afrika ülkelerinin Libya sorununu çözemediğinden ve bu ülkenin bir iç anlaşma sağlayamadığı için dış ülkeler kendi çıkarları doğrultusunda Libya’ya müdahale etmektedir.

Türkiye’ye gelince de Ankara'daki yetkililer Libya Ulusal Mutabakat Hükümetiyle yakın ilişkiler içindedir. Bu durum, Suudi Arabistan ve BAE’nin Yemen’e müdahale etmesi gibi Libya’da da rol oynamasına bir fırsat hazırlamıştır. Tüm bu gelişmeler Libya’daki durumu karmaşık bir hele getirmiştir.

2- Suudi Arabistan ve BAE’nin Tunus’da da müdahale ettiğini görüyoruz. Türkiye ise bu ülkeyi Ankara ve Trablus'un (Ulusal Mutabakat Hükümeti) yörüngesine getirmeye çalışıyor. Bu ülkelerin Tunus'taki çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce dış müdahaleler Tunus’u Libya durumuna getirebilir mi?

Tunus’un Libya durumu haline gelmesine inanmıyorum. Libya petrol zengini bir ülkedir ve Fransa, İngiltere gibi batı ülkeleri Libya’da petrol arıyor. Ancak Tunus’ta petrol yok ve bu ülkenin ekonomisi turizme dayanmaktadır, bu nedenle Tunus'taki durumun Libya’daki durum gibi olması zordur.

Türkiye de kendi sınırları dışında büyük hedefler peşindedir ve bir komşu olarak sadece Suriye’de değil, Libya gibi diğer bölgelerde de etkili bir aktör haline gelmiştir.

Türkiye şu anda Libya’daki çatışmaların bir tarafı olarak, Halife Haftar'ın Libya'nın bazı bölgelerinden çekilmesi gibi koşullar getiriyor.

Ankara ayrıca Tunus’ta Nahda Hareketi’ni destekliyor. Ancak Türkiye’nin Kuzey Afrika’daki etkisi doğal olarak Suudi Arabistan ve BAE'nin yanı sıra Fransa'nın çıkarlarıyla çelişmektedir. Şu anda Fransa ile Türkiye arasında anlaşmazlık olduğunu görüyoruz. İki NATO ülkesi olan Türkiye ve Fransa’nın anlaşmazlığı NATO içindeki anlaşmazlığı da gösteriyor. Bu, Kuzey Afrika'daki müdahalenin ve bundan kaynaklanan sorunların ne kadar arttığını göstermektedir.

3- Suudi Arabistan ve BAE’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Katar ile rekabet ettiğini görüyoruz. Bu konu Fars Körfezi’ndeki gelişmeleri nasıl etkileyebilir?

Bölgedeki gelişmeler birbirleriyle ilgilidir. Örneğin Suudi Arabistan ve BAE bölgede bir başarı elde ederse, doğal olarak güçlerini göstermeye çalışıyor ve sonuç olarak, Fars Körfezi’nde Katar’ın kuşatması artar.

Bunlara ilave olarak söz konusu ülkelerin zayıf duruma düşmesi de doğal olarak Fars körfezi’ni etkileyecektir. Bu nedenle bölgedeki gelişmeler birbiriyle ilgilidir.