Yayınlama Tarihi: 3 Ağustos 2020 - 11:24

T24 yazarı Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, “Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü ve T24 yazarı Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Türkiye'nin önemli miktarda insan sermayesini son 5 ay içinde yitirdiğini ortaya koyan Gürsel, “Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir” diye konuştu.

"Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalaması iki yılı alabilir"

Sözcü gazetesinden Mehtap Özcan Ertürk'e konuşan Prof. Seyfettin Gürsel, kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısının 3.5 milyon olduğunu, ücretsiz izne çıkarılanların sayısının da 1.7 milyonu bulduğuna işaret ederek, "Bunlar tanım icabı hiç çalışmıyordu. Sonuç olarak 5.2 milyon kişi istihdamda görünüyor ama aslında potansiyel işsizler. Önümüzdeki aylarda fiili işsizliğin nereye gideceği büyük ölçüde bu potansiyel işsizlerin akıbetine bağlı. Bir yanda 2.5 milyon insan işinden olmuş ama iş aramıyor ve ezici çoğunluğu devlet desteğinden yoksun. Diğer yanda 5 milyon küsur kişi sözde istihdamda ama son derece düşük desteklerle idare etmeye çalışıyor.

Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Yegane umut, salgında ikinci bir dalga yaşanmadan ekonominin nispeten toparlanması. Ciddi makroekonomik sorunlar birikiyor. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir. Yoksullaşmanın eğitim, sağlık gibi beşeri sermaye alanlarında neden olacağı yan etkilerden kaçınmak mevcut koşullarda ne yazık ki mümkün görünmüyor." ifadelerini kullandı.

"Beş ayda iş aramadığı için işsiz olarak kayda geçmeyen 2.3 milyon kişi var"

2.5 milyon işsizin 'buharlaştığını' ifade eden Seyfettin Gürsel, "TÜİK hane halkı işgücü istatistikleri elbette insanları buharlaştıramaz. Her şeyden önce istihdamda olanlar ile iş arayanların toplamı olan iş gücünün çalışabilir nüfus içindeki payı hızla düşüyor. İş gücüne katılma oranı nisanda yüzde 47.5'e gerileyerek, 8 yıl geriye gitti.

Özellikle iş gücüne kadınların güçlü katılımı sayesinde Mart 2019'da yüzde 53.5'e kadar yükselmişti. Türkiye önemli miktarda insan sermayesini son 5 ay içinde yitirdi. Ne kadar zamanda geri alacağı da belli değil. TÜİK istatistiklerinin ayrıntılarına girildiğinde bu soruya kısmen yanıt vermek mümkün.

İş bulma ümidi olmadığı için iş aramayanlar var. Sayıları aralıktan nisan ayına kadar 800 binden 1.3 milyona çıktı. Bir de çalışmaya hazır ama “çeşitli ailevi nedenlerle” iş aramayanlar var ki; çoğu kadınlardan oluşuyor. Sayıları aynı dönemde 1.7 milyondan 3.1 milyona yükseldi. 15-24 yaş arası “ne eğitimde ne işte” olan, iş de aramayan gençler var.

Bunların sayısı yaklaşık 3 milyondan 3 milyon 400 bine çıktı. Toplarsak beş ayda iş aramadığı için işsiz olarak kayda geçmeyen 2.3 milyon kişi var. Sonuçta, tahmini hesaplarla tarım dışı işsizlik oranı yüzde 22-23'e yaklaşıyor." diye konuştu.