Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Demir'in gazetelerin Ankara temsilcilerinin sorularını yanıtladığını yazdı. Fırat, Demir'in sorulara verdiği yanıtları köşesinde şöyle paylaştı:
"Yaptırımlar SSB’nin tedariklerini nasıl etkileyecek? Acil durumda tedarikler TSK üzerinden yapılabilir mi?
SSB’nin doğrudan satın aldığı pek birşey yok. Biz SSB olarak güvenlik güçlerimizin ihtiyaç duyduğu bir projeyi tanımlıyoruz, olgunlaştırıyoruz, ihalesini yapıyoruz, ana yükleniciye veriyoruz ve sonrasında biz takip ediyoruz. Bu süreçte doğrudan alımları da ana yüklenicilerimiz yapıyor. Bu şirketler de yaptırım kapsamında değil. Bu karar Türkiye’ye yaptırım demek değil, bu karar SSB’yi, beni ve ekibimden 3 arkadaşımı kapsıyor. MSB ve savunma sanayii sektörümüz genelde bu kapsamda değil.
-Yaptırımların Türkiye’ye 1,5-2 milyar dolar zararı olur yorumlarına katılıyor musunuz?
Ben o yorumları gerçekçi bulmuyorum. Bu CAATSA yaptırımlarının şu an için açıklanan çerçevesinde olacak bir şey değil. Bunun ötesinde bir uygulama ve niyet varsa o başka bir şey. Uzunca bir süredir yavaşlatma ve engelleme uygulamaları zaten var.
-Yaptırımlar 4-5 yıl sürerse Hürjet, ATAK, F-16 parçaları, MİLGEM gibi projelerde sorun yaşanır deniyor...
Bu CAATSA doğrudan başkanlığımızı hedef alıyor. F-16’nın kullanımda olan diğer ürünlerin idamesi zaten bizde değil. Diğer dediğiniz projelerde de parçaları yüklenicilerimiz alıyor zaten. Onlarda da bir sorun yok. Ama meseleyi keyfiliğe götürüp, şu parçayı vermem, bu üründe ihraç izni verme sürecini uzatırım vs derlerse o başka. O dediğiniz hasmane bir tutum olur. Bu karar onu öngörmüyor.
-Eximbank konusunun size bir zararı olacak mı?
Eximbank kararı da SSB’yi muhatap alıyor, bizim de onun üzerinden yaptığımız bir işlem yok zaten. Yine projelerimiz ve savunma sanayi şirketlerimiz açısından bir sıkıntı yok bu konuda.
Biz S-400’ün imzasını 2017 öncesinde attık, bu anlamda yaptırım kapsamına da aslında girmemesi gerekiyor. Ancak sürecin imza sonrası adımlarının da yaptırım gereken işlemler sınıfına gireceği iddiası ile yaptırıma girmesi gerektiği öne sürülerek bu işlem yapıldı.
-S-400’ün tamamen imhası veya kaldırılması durumunda CAATSA kalkar iddiası var. Bu olabilir mi?
Neden S-400 almak durumunda kaldığımızı defalarca anlattık. Aldıktan sonra ortayol bulmakla ilgili çok konuştuk, çok söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda iradesi açık ve net. Bu arada biz S-400’ün imzasını 2017 öncesinde attık, bu anlamda yaptırım kapsamına da aslında girmemesi gerekiyor. Ancak sürecin imza sonrası adımlarının da yaptırım gereken işlemler sınıfına gireceği iddiası ile yaptırıma girmesi gerektiği öne sürülerek bu işlem yapıldı.
-Yaptırımlardan çıkış stratejiniz ne olacak?
CAATSA ilelebet devam etse de bizim için ne olacak? Alınamayan bir ürün varsa yerlileştirmeye devam edeceğiz. Bu yerlileştirmelerin maliyetleri olacak, ama onu da ileriye dönük baktığımızda maliyet olarak görmüyoruz bir kazanç olarak görüyoruz."