Türkiye Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamda şu ifadeler kullanıldı:
"Batı Trakya Türk Azınlığı’na uyguladığı asimilasyon ve baskı politikası sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından hakkında 3 kez ihlal kararı verilen bir ülkenin Dışişleri Bakanı’nın Azınlıklar konusunda ülkemizi eleştirmesi trajikomiktir.
Ülkemizde son yıllarda Rum Ortodoks Azınlığın sorunlarının çözümüne yönelik birçok yapıcı adım Rum Ortodoks vatandaşlarımızla eşgüdüm içerisinde hayata geçirilmiştir. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarının halli konusunda ise AB üyesi ve kendisini demokrasinin beşiği olarak gören Yunanistan’da ilerleme değil, aksine geriye gidiş vardır.
Yunanistan, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Lozan Antlaşması ve çok taraflı sözleşmelerden kaynaklanan haklarını ısrarla ihlal etmektedir. Azınlığın Türk kimliğinin inkârı konusunda AİHM’nin verdiği ihlal kararlarını hala uygulamamaktadır. Batı Trakya’daki medreselere yönelik son uygulamalar Yunanistan’da artık sadece “Türk” ifadesine değil, “Azınlık” ifadesine dahi tahammül edilemediğini göstermektedir.
Türkiye Rum Ortodoks vatandaşlarının talepleri çerçevesinde Gökçeada’da sadece dört öğrenci için okulları açarken, Yunanistan Batı Trakya’daki azınlık okullarını kapatmaya devam etmektedir. Son 25 yılda Batı Trakya’daki azınlık okul sayısının Yunanistan tarafından 231’den 115’e düşürülmesi iki ülkenin Azınlıklara bakış açısının en somut göstergesidir. Yunanistan Dışişleri Bakanı böyle vahim açıklamalar yapmadan önce aynaya bakmalı, önce kendi evinin önünü süpürmelidir.
Yunanistan, ülkemizin Azınlıklara yönelik hayata geçirdiği yapıcı adımları izleyerek, dini özgürlükler, Türk kimliğinin inkârı ve eğitim konuları başta olmak üzere Batı Trakya’daki Türk Azınlığının sorunlarını soydaşlarımız ile diyalog içerisinde çözüme kavuşturmalıdır."
TRT Haber