İranlı Orta Doğu uzmanları, Katar diplomatik krizinin çözülmesinin Tahran ile Doha ilişkilerini etkilemeyeceğini ve Katar'ın bunu fırsat bilerek İran ile Suudi Arabistan arasında arabuluculuk rolü oynayabileceğini öne sürüyor.

Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.

Bu ülkeler 5 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde düzenlenen 41. (Fars) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi'nde, Katar'a 3,5 yıldır uygulanan ambargoyu kaldırdı, diplomatik ilişkileri yeniden tesis etti ve sınırları açtı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Katar Emiri Al Sani, havalimanında Kovid-19'a rağmen sarılarak samimi bir görüntü verdi.

İran'daki Orta Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (CMESS) araştırma görevlisi ve gazeteci Abas Aslani ile siyasi uzman ve gazeteci-yazar Peyman Yezdani, söz konusu krizin çözülmesi ve bunun Doha-Tahran ilişkilerine etkisini AA muhabirine değerlendirdi.

"Suudi Arabistan ile Katar barışı, Doha ile Tahran ilişkilerini zayıflatmayacak"

CMESS araştırma görevlisi ve gazeteci Aslani,  Fars Körfezi'ne kıyısı olan ülkeler arasındaki sorunların çözümünün bölge barışı ve istikrarına hizmet edebileceğini ve İran'ın da Suudi Arabistan ile ilişkilerini normalleştirmek istediğini ancak Riyad'dan olumlu yanıt alamadığını söyledi.

Katar'ın Tahran ile ilgili bağımsız politikasını devam ettireceğini belirten Aslani, "Suudi Arabistan ile Katar barışı, Doha ile Tahran ilişkilerini zayıflatmayacak. Katar, İran ile olan ilişkilerini muhafaza edecektir. Katar, bu gelişmeyi İran ile bazı Arap ülkeleri arasında arabuluculuk için fırsat olarak da değerlendirebilir. Bu, bölgedeki barış ve istikrara hizmet eder. Suudilerin başarısızlığı Katar'ın kendine olan özgüvenini de artırmıştır." ifadelerini kullandı.

Katar ile Suudi Arabistan arasındaki sorunların çözülmesinin Tahran ile Doha arasındaki münasebetlere olumsuz etki yapmayacağı görüşünü dile getiren Aslani, şunları söyledi:

"Katarlı yöneticiler, bir ülkeyle ilişkilerinin üçüncü bir ülkeyle olan ilişkilerine etki etmeyeceğini söyledi. 5 Ocak'taki KİK Zirvesi'nin ardından yayınlanan bildiride de İran'ın ismi geçmedi. Bu da Katar ile Suudi Arabistan'ın İran konusunda farklı düşündüğünü gösteriyor. Katar'ın İran ile olan ilişkisi, Suudi Arabistan ile olan ilişkisinden bağımsızdır. Katar'ın İran karşıtı bir politika izleyeceğini düşünmüyorum. Gerginlik bölgedeki hiçbir ülkenin çıkarına hizmet etmez."

Suudi Arabistan'ın ve diğer ülkelerin Katar'ı yalnızlaştırma ve kendisine tabi kılma politikasının başarısız olduğunu kaydeden Aslani, "Normalleşme Riyad yönetiminin Doha'ya karşı başarısızlığını itiraf etmesidir. Suudi Arabistan, baskı ve yıldırmayla başka bir ülkeyi kendisine tabi kılamayacağını anlamıştır. Normalleşme ABD'de yapılan seçim sonuçlarıyla da bağlantılıdır. Riyad, yeni yönetimin önceki gibi kendi politikalarını desteklemeyeceğinden endişeli. O yüzden Washington'da yeni yönetim göreve başlamadan böyle bir adım atarak olumsuz etkileri azaltmayı hedefledi." değerlendirmesinde bulundu.

"Suudi Arabistan, Katar ile İran ilişkilerini bozmak için çaba gösterecektir"

Siyasi uzman ve gazeteci-yazar Yezdani de Doha ile Riyad arasındaki ihtilafların gelecekte tekrar soruna dönüşebileceği ihtimaline karşın Katar yönetiminin İran ile Suudi Arabistan arasında bir denge siyaseti yürüttüğünü ifade etti.

Katar'ın bölgedeki güçlü devletlerden biri olan İran ile ilişkilerini muhafaza edeceğini söyleyen Yezdani, "Suudi Arabistan ile Katar arasındaki sorunların çözülmesi, Doha ile Tahran ilişkilerine etki etmeyecek. Katar'ın İran karşıtı bir politika izleyeceğini düşünmüyorum. Katarlı yetkililer akıllıca hareket ediyor ve İran ile ilişkilere önem veriyor. Katar'ın Suudi Arabistan ile normalleşmesi, İran ile ilişkilerini zayıflatmayacaktır." görüşlerini paylaştı.

Geçmişte yaşananların da dikkate alınması halinde Katar ile Suudi Arabistan'ın birçok konuda anlaşamadığına işaret eden Yezdani, "Suudi Arabistan tarafı, Katar ile İran ilişkilerini bozmak ve kendi politikasını Doha'ya empoze etmek için çaba gösterecektir. Katar, bölgedeki bazı Arap ülkeleri gibi Suudi Arabistan'ın politikalarına uymuyor." diye konuştu.

ABD'nin askeri açıdan bölgede güçlenmek için her türlü fırsattan yararlanacağını savunan Yezdani, sözlerini şöyle tamamladı:

"Suudi Arabistan, Demokratların ve özellikle de Joe Biden'ın insan hakları konularında kendilerine baskı yapacağını biliyordu. O yüzden Katar'a ambargo uygulayarak diz çöktüremediler ve Trump seçimleri kazanamayınca politika değişikliğine gittiler."