Yayınlama Tarihi: 2 Haziran 2021 - 09:20

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT 1 Ve TRT Haber'in ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı TRT canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

'Biden- Erdoğan görüşmesi

Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 14 Haziran'da yapacağı görüşmede, Türkiye-ABD ilişkileri açısından beklentilerinin ne olduğuna ilişkin soru üzerine, şöyle konuştu: "Ön hazırlıklarımızı  yaptık, yapıyoruz. Kendisiyle yapacağımız görüşmede Türkiye-ABD ilişkileri niçin böyle bir gerilim safhasında, bunu tabii soracağız. Yani biz sizden önce yine demokratlarla çalıştık, böyle bir görünüm bizde olmadı. Yani Bush'la da çalıştık, Obama'yla da çalıştık ve bunlar da demokrattı ama hiç bunlarla böyle bir gerilimi ben yaşamadım. Ardından Cumhuriyetçi olarak Sayın Trump'la bir çalışma yaşadık ve hiçbir gerilimi onunla da yaşamadık. Tam aksine yani telefon diplomasimizde çok huzurluyduk, çok rahattık ve 'Ne yaparız, ne ederiz, yani şu toplantıda şöyle buluşuruz, şurada şöyle buluşuruz, uluslararası toplantılarda ilk durumları falan bu şekilde yürüttük. Tabii Sayın Biden'le maalesef bu görüşme, buluşma trafiğimiz o kadar rahat olmadı. Şimdi ise Brüksel NATO zirvesi dendi. Şimdi NATO zirvesinde bir araya geleceğiz o bir araya gelişte bunları konuşacağız."

Erdoğan, bu gerilimin sebebinin Ermeni meselesi olduğuna dikkati çekerek "Artık bıktık, her 24 Nisan gelir 'Amerika Ermenilerle ilgili ne diyecek?' Tamam da senin bütün işin bitti de Ermenilerin avukatlığına sen mi soyunuyorsun? Bırakalım bu işi tarihçiler yapsın. Bu siyasetçilerin işi değil, tarihçiler çalışsın, hukukçular çalışsın, antropologlar çalışsın, bütün onların çalışmalarından sonra önümüze gelen tablo üzerinden siyasetçiler olarak da biz üzerimize ne düşüyorsa, ondan sonra da biz onu yapalım. Ama şu anda ortada herhangi bir şey söz konusu değilken kalkıyorsunuz, bunu gündeme getiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Minsk Üçlüsü olarak ABD, Rusya ve Fransa'nın 'yıllarca Azerbaycan-Ermenistan sorununu çözemediklerini' söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Yıllar geçti en sonunda Azerbaycan kendi göbeğini kendisi kesti. Şimdi burada da kalkıp hiç mi hiç ilgisi, alakası olmayan bir Türkiye'yi sen kalkıp da böyle bir konunun içerisine nasıl atarsın? Eğer söyleyeceğin bir şey varsa, yapmak istediğin bir şey varsa bir NATO müttefikin olarak NATO'da bir ortağın olarak gel bu işi, çalışmaları yaptıralım, ondan sonra konuşalım. Ama böyle bir şey yok, 'Ben yaptım oldu.' Hemen kalkıp sözde soykırım olarak atacaksın önümüze, ondan sonra buradan da kendine göre karar vereceksin. Senden önceki Amerika'yı yönetenler bu işi senin kadar bilmiyor muydu? Onların hiçbirisi bu ifadeyi kullanmadı, bir kısmı kalktı 'Büyük felaket' dedi, bir kısmı çok daha farklı şeyler söylüyor ama bunu kullanmadılar. Cumhuriyetçi de kullanmadı demokrat da kullanmadı, biz buna üzülüyoruz."

"Türkiye'yi bu şekilde köşeye sıkıştıranlar önemli bir dostu kaybederler"

Erdoğan, "Bu ifadeyi kullanmaları sözde soykırımdan çok başka sebeplerden mi kaynaklanıyor?" sorusuna, "Bunlara biz artık alıştık, hep bu tür şeyleri yaparlar, sağdan soldan, filan falan dolaşmaya çalışırlar. Türkiye artık bunlara alışık. Biz bir kasaba devleti değiliz, biz Türkiye Cumhuriyeti'yiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bu şekilde köşeye sıkıştıranlar önemli bir dostu kaybederler. Biz NATO'da seninle beraber olacağız. NATO'nun ilk beş devletinden bir tanesi olacağız, güçlü devletinden bir tanesi" yanıtını verdi.

Avrupa'daki o güçlü görünen devletlerin hiçbirinin NATO'da yerine getirmeleri gereken görevleri Türkiye gibi yapmadığını dile getiren Erdoğan, "Şunu bilmeleri gerekiyor artık yeni bir Türkiye var. Yani bölgesinde inisiyatif alan, küresel meselelere taraf olan, müttefikleriyle eşit ilişki talep eden bir Türkiye. Buna da müttefiklerimiz alışacaklar" ifadelerini kullandı.

Ermeni meselesi ile iddiaların doğru olmadığına dair ABD'nin kendi arşivlerinde bilgilerin yer aldığının belirtilmesi üzerine Erdoğan, bu konuyla ilgili birçok ABD'li yazar ve düşünürün ABD'yi ve ABD'lileri eleştirdiğini, Türkiye'nin de haklılığını ortaya koyduklarını anlattı. ABD'nin kendilerine söylendiği halde bunları kesinlikle görmemezlikten geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi Brüksel'de, bu NATO zirvesinde tekrar bu konuyu gündeme getirmek işlerine gelmeyebilir. Yani bunu gündeme getirseler dahi biz onlara aynı şeyleri söyleriz. Bakın bundan önceki süreçte de birçok konuda, özellikle YPG/PYD bunlarla ilgili konularda da biliyorsunuz bunları kalktılar, Amerika'ya davet ettiler, misafir ettiler vesaire. Biz de kendilerine görsel olarak bunların hepsini anlattık. FETÖ'yü görsel olarak anlattığımız halde, bunlar hala 'Yok öyle değil, böyledir.' Bizim şu anda bir defa iki konu var ki sözde Ermeni soykırımının yanında bu bizim için çok önemli, bunun bir tanesi FETÖ ile mücadeledir, birisi YPG ile mücadeledir. Ya şimdi Amerika ne diyor biliyor musun? 'YPG'nin PKK ile alakası yoktur' diyor. Biz YPG'nin PKK ile ilişkilerini de yine belgelerle bunlara ispat ettik, belgelerle önlerine koyduk ama buna rağmen diyorlar ki 'İlişkisi yoktur.' Yani bütün şematik çalışmalara varıncaya kadar hepsini... Şimdi bu bizim müttefikimiz ise bu müttefik bizim yanımızda mı yer alacak, teröristlerin yanında mı yer alacak? Maalesef teröristlerin yanında yer alıyorlar."

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk göreve geldiğinde binlerce tırla taşınan araç, gereç, mühimmatın kuzey Suriye'ye gönderildiğini ve oradaki kamplara yerleştirildiğini söyledi. Gönderilen araç, gereç ve mühimmatlar azaldıkça yerine takviyelerin yapıldığını belirten Erdoğan, "Bütün bu silahları, mühimmatları kimler kullanıyordu? İşte bu teröristler" dedi.

Oradaki gruplara güneydeki petrol kuyularını kullanma imkanı da verildiğini aktaran Erdoğan, "Ondan sonra ne dediler? 'Zaten bu petrol pek kaliteli değil, rafine edilmemiş'. Bunu savunmaya kalktılar. Artık biz bunlara alıştık. Ne olacak, siz rafine edilmemiş petrolü de satmasını zaten biliyorsunuz çünkü onların da kendilerine göre müşterisi var. Çünkü terör örgütü mali noktadaki bütün imkanları buradan elde ediyor" açıklamasını yaptı.

Pentagon bütçesinde YPG'nin başını çektiği Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) de dahil olduğu program için ayrılan miktarı anlatan Erdoğan, "Ben daha neyi söyleyeyim? Siz bunu resmi bütçenin içine koydunuz" dedi. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden döneminde de örgüte desteklerin devam ettiğini ve bundan sonra da devam edeceğini dile getirdi.

"Biz eğer kalkıp da S-400'ü aldıysak durup dururken almadık. Buna ihtiyacımız olduğu için aldık ve ondan sonra da zaten gündemden yavaş yavaş düştü, şu anda gündemde değil. Bunun yanında Türkiye'nin kendini koruma hakkı yok mu? İkide bir karşımıza Doğu Akdeniz'i getiriyorsunuz, ikide bir karşımıza Kıbrıs'ı getiriyorsunuz."

S-400 meselesi

"NATO Zirvesi'nde ne mesaj vereceksiniz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: "NATO'daki ortaklarımızın, dostlarımızın Türkiye'ye bakışını orada ister istemez sorgulamamız lazım. Nedir o? Bugün 'İlk 5 ülke hangisidir?' dense bunun bir tanesi Türkiye'dir. Kim ne derse desin. Bu havada, karada, denizde, hepsiyle. Bir defa silahlı kuvvetlerimiz olarak biz güçlüyüz ve bu konuda Türkiye'nin içinde olduğu bir NATO güçlüdür, Türkiye'nin içinde olmadığı bir NATO bir defa güçlü değildir. Bunu Stoltenberg zaten sürekli söylüyor. En son S-400 konusu gündeme geldiğinde sağ olsun Stoltenberg şunu söylemiştir: 'Biz hiçbir ortağınızın hangi tür silah kullandığına karışmayız, onların tasarrufundadır.' Orada gerçekten Stoltenberg'in bu açıklamasından sonra zaten Amerikalılar da bir şey diyememiştir. Onlar biliyorsunuz illa kendi silahlarını bize satmak... Bırak silahı bize satmayı, sen bizde olanları aldın götürdün. Biz eğer kalkıp da S-400'ü aldıysak durup dururken almadık. Buna ihtiyacımız olduğu için aldık ve ondan sonra da zaten gündemden yavaş yavaş düştü, şu anda gündemde değil. Bunun yanında Türkiye'nin kendini koruma hakkı yok mu? İkide bir karşımıza Doğu Akdeniz'i getiriyorsunuz, ikide bir karşımıza Kıbrıs'ı getiriyorsunuz."

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin içerisinde hiçbirisinin Kıbrıs'la ilgili ayrışma sürecini bilmediğini ifade eden Erdoğan, "Bunu bilen tek lider var, benim" dedi. Ayrışma süreci ve Kıbrıs'ta yapılan referanduma ilişkin bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu: "Kıbrıs'ta yapılan referandumda Güney'de o alınan karara yüzde 65 'ret' çıktı, Kuzey'de 'evet' çıktı. Peki, Kuzey'de 'evet' çıktı da ne oldu? Gene Kuzey'i dışarıda bıraktılar. Güney'i Avrupa Birliğine aldılar. Bunlar samimi değil, bunlar dürüst değil ve o zamandan mali yaptırımlar vardı ve bu mali yaptırımları da uygulamadılar. Kuzey Kıbrıs'a ödemeleri gereken paralar vardı, ödemediler. Şimdi de yeri geliyor utanmadan, sıkılmadan Kıbrıs'ın etrafındaki bütün doğalgaz, petrol gibi, bu yataklarla ilgili hakkınız var mı, yok mu? Onda bile ellerinden gelse buraları boşaltıp gidin diyecekler. Türkiye NATO'nun güçlü bir ortağıdır, NATO ittifakı güçlü bir şekilde devam etmelidir."

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" sözünü anımsatan Erdoğan, "NATO'nun üyesi olan bir ülkenin başındaki kişi 'Beyin ölümü gerçekleşti.' diyorsa herhalde bunu NATO'nun hesaba çekmesi gerekir. Macron'un Libya ve Suriye'de kimlerle iş tuttuğunu da biz biliyoruz" diye konuştu.