Taliban'ın ABD ve NATO güçlerinin çekilmesine paralel olarak Afganistan'daki ilerlemesi devam ederken, Türkiye'nin Kabil Havalimanı'nın güvenliğini sağlama konusundaki ısrarı devam ediyor. Geçenlerde Reuters'a isim vermeden konuşan iki Türk yetkili, Taliban'ın sekiz vilayet başkentini ele geçirerek ilerlemesiyle ilgili durumun yakından izlendiğini ama Kabil Havalimanı'na dair bakış açısında bir değişiklik olmadığını söyledi.
Diğer yandan da Taliban'ın bu karara karşı olduğunu açıklarken bazı medya kuruluşları Türkiye'nin Afganistan'a Suriyeli paralı askerler gönderileceğini iddia etti.
Mehr Haber Ajansı Türkiye'nin Afganistan politikasıyla ilgili CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz ile bir röportaj gerçekleştirdi. Aşağıdaki yazıda bu röportajı okuyabilirsiniz:
1- Taliban'ın Türk ordusunun Afganistan'daki varlığının devam etmesine karşı olmasına rağmen Ankara yönetimi Kabil havaalanı yönetmek istiyor. Peki Ankara’nın Afganistan kararının sonucu Türkiye için nasıl olacak?
Türkiye’nin böyle bir karar alması bir çok sorun yaratacaktır. Her şeyden önce, Afganistan’da süren yabancı askeri varlığın bir NATO görevi olduğunu unutmamak gerekir. Bu görev artık sona ermiştir. ABD gibi bu göreve katılan diğer ülkeler de askerlerini Afganistan’dan çekmektedirler. Türkiye’nin de aynı şekilde davranması gerekir zira artık Türkiye’nin Afganistan’da asker bulundurmasının meşruiyeti kalmamıştır. Meşruiyeti olmayan bir askeri varlık yanlıştır. Taliban da böyle bir durumu “işgal” olarak kabul edeceğini açıklamış bulunuyor. Bu durum Türk askerinin can güvenliğini çok büyük bir tehlikeye atacaktır.
Biz Şam yönetimi ile diyalog sayesinde Suriyelilerin yeniden kendi vatanlarında yaşayabilme koşullarının düzeltilebileceğine ve geri dönenlerin de can güvenliğinin tehlikeye girmemesinin sağlanabileceğine inanıyoruz.
2- Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini onarmak için böyle bir karar alığı söyleniyor. Elbette bu günlerde Türkiye'de yeni bir Afgan göç dalgasına tanık oluyoruz. Bu duruma rağmen Türkiye'nin Afganistan kararının Ankara-Washington ilişkilerine olumlu etkisi olabilecek mi?
Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar çok boyutludur. Bunların hiç biri Afganistan ile ilgili değildir. Afganistan’da askerimizin kalmaya devam etmesi ve bunun sonucunda askerimizin zarar görmesi Türkiye-ABD arasındaki sorunların çözümüne yardımcı olmaz. Kaldı ki, iki ülke arasındaki ilişkileri sadece yönetimler arasındaki ilişkiler olarak görmemek, halklar arasındaki ilişkileri de dikkate almak gerekir. Türk askerinin Afganistan’da sorunla karşılaşması halinde bu durumun Türkiye’deki ABD algısını da olumsuz etkileme riski vardır.
3- Türkiye’de sadece Afgan mülteciler meselesi değil Suriyeli mülteciler meselesi de var. Türkiye bu mültecilere karşı AB’den para desteği de alıyor ancak Suriyeli mültecilerin Türkiye'de yaşama şartları iyi değil, en düşük ücretle ve en uzun çalışma saatleriyle çalışmak zorunda bırakıldıkları söyleniyor. Öte yandan iktidar partisinin mülteciler konusundaki yönetimi, ülkenin ekonomisini olumsuz etkilemiş. Bazı politikacılara ve uzmanlara göre Suriyeli mülteci sorununun en iyi çözümü Şam hükümetiyle ilişkileri yeniden başlatmak. Sizin değerlendirmeniz nedir?
Göç hareketlerinin önlenmesi uluslararası bir sorumluluktur. Bu sorunun olabildiğince kaynak ülkede çözümlenmesi, göçün kaynağı olan ülkedeki adaletsizliklerin, haksızlıkların, gelir dağılımı bozukluğu veya iç savaş gibi problemlerin aşılması için barışçı yollardan çaba gösterilmesi gerekir. Suriye’de yaşanan insanlık dramına seyirci kalınmamalıdır ancak bunun için de ilk konuşulacak muhatap tabii ki Şam hükümeti olmalıdır. Genel Başkanımız CHP’nin yaklaşımının bu şekilde olduğunu defalarca söyledi. Biz Şam yönetimi ile diyalog sayesinde Suriyelilerin yeniden kendi vatanlarında yaşayabilme koşullarının düzeltilebileceğine ve geri dönenlerin de can güvenliğinin tehlikeye girmemesinin sağlanabileceğine inanıyoruz.
4- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Türkiye’nin Afganistan’a Suriyeli paralı asker göndermeyi planladığını söylemişti. Bu iddia ne kadar doğru olabilir?
Bunun doğru olup olmadığını bilemem. Son yıllarda çatışma bölgelerine bu tür paralı asker gönderimi olduğu hakkında bir çok haber çıktı. BM bu durumun özellikle Libya’da söz konusu olduğunu çeşitli raporlarla dile getirdi. Biz çatışma ve uyuşmazlıkların barışçıl yollardan çözümünü savunan bir partiyiz. Bu tür davranışların da sorunların çözümünde yararı olduğuna inanmıyoruz. Aksine bu yangına körükle gitmek demektir. Hiç kimse böyle bir yöntemi kullanmamalıdır zira beslediğiniz paralı askerler zamanla işsiz kaldıklarında barış ve istikrarın olduğu yerlerde yeni sorunların çıkmasına sebep olabilmektedirler. Ateşle oynamak doğru değildir.