Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen çarşamba günü New York’ta gezisini izleyen Türk gazetecilerine yaptığı açıklamada, ABD ile ilişkilerin durumu üzerinde son derece olumsuz bir tablo çizdi. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile 'iyi başlamadıklarını' belirttikten sonra “İki NATO ülkesi olarak şu andaki gidiş pek hayra alamet değil...” dedi. Anladığımız, devletler arasındaki ilişkilerin yanı sıra, iki ülkenin başkanları arasında şahsi düzeydeki çalışma ilişkisinin de Erdoğan açısından benzer bir olumsuzluk içinde seyretmekte oluşudur." değerlendirmesini yaptı.
Ergin yazısında, "Cumhurbaşkanı’nın Biden’a ve ABD’ye dönük sözleri oldukça ağır eleştiriler içeriyor. Altı çizilmesi gereken bir nokta, özellikle önceki ABD Başkanları ile “iyi çalıştığı” yolundaki sözlerinin, aslında bu yazının başında alıntıladığımız kendisinin geçen 1 Haziran’da TRT’ye açıklamasıyla birebir örtüşmesidir. Erdoğan, Biden ile diyalog kuramamaktan dolayı 1 Haziran’da ve dört ay kadar sonra 23 Eylül’de de açıkça rahatsızlık belirtmektedir. Bu yönüyle baktığımızda, birinci saptama olarak Türkiye-ABD ilişkilerinde 14 Haziran Brüksel buluşması öncesindeki belirsizlik dönemine döndüğümüzü söyleyebiliriz. Bu çerçevede Erdoğan’ın 14 Haziran’la birlikte Biden ile ilişkilerde yeni bir dönemi başlatma beklentisi de karşılıksız kalmıştır. İkinci saptama, Türkiye’nin ABD ve Rusya ilişkileri ve aynı zamanda Erdoğan’ın karşılaştırmalı olarak Biden ve Putin ile ilişkilerindeki tezatlarda şekilleniyor. Erdoğan, bir taraftan ABD Başkanı kendisiyle diyaloğa girmekten kaçındığı için hoşnutsuzluğunu dile getiriyor. Bunu yaparken, Rusya liderinin “devlet adamlığını” överek onunla çalışma ilişkisinden hoşnutluğunu ifade ediyor." ifadesini kullandı.
Ergin şunları kaydetti:
"Erdoğan’ın bu hamlelerini, Biden’ın kendisine karşı tutumuna bir yanıt, aynı zamanda Beyaz Saray’ı etkilemeyi hedefleyen bir hamle olarak nitelemek mümkündür. Bu açıklamalar, Erdoğan’ın önümüzdeki hafta Putin ile yapacağı görüşmenin uluslararası alanda daha yakından büyüteç altına yatırılmasını da beraberinde getirecektir. Buradaki kritik soru, Biden’ın Erdoğan’ın bu hamlesini nasıl okuyacağı ve ne şekilde karşılık vereceğidir."